TEBLİĞNAME : 1-B/08/203452MAHKEMESİ :(İSTANBUL) Dördüncü Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ VE NO :03/06/2008 - 112/168SUÇ :Eşini öldürme Karısı A. Ö. öldürmekten sanık V.. Ö..'in yapılan yargılanması sonunda: hükümlülüğüne ilişkin (İSTANBUL) Dördüncü Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 03/06/2008 gün ve 112/168 sayılı hüküm resen temyize tabi olmakla beraber Yargıtay’ca incelenmesi sanık müdafii ile müdahil vekili taraflarından da istenilmiş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle: incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi. TÜRK MİLLETİ ADINA Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, takdire ilişen cezayı azaltıcı sebebinin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin bir sebebe dayanmayan, katılan vekilinin vasfa, takdir hükmünün uygulanmaması gerektiğine ilişen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, Ancak; Maktulenin 27/03/2003 gün ve 2003/5421 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile Türk vatandaşlığından çıkmasına izin verildiği, 23/01/2004 tarihinde Alman vatandaşlığına geçerek Türk vatandaşlığın?? kaybettiğinin nüfus kaydından anlaşıldığı, evli olan sanık ile maktulün Almanya'da ikamet ettikleri, olay tarihinde Türkiye'ye hangi tarihte izne gelecekleri konusunda tartışmaya başladıkları, tartışma sırasında maktulün televizyon kumandasını sanığa fırlattığı, sanığın da kumandayı geri maktuleye atıp, masadaki bıçağı alarak maktuleye vurup öldürdüğü olayda; 1)Aksi saptanamayan savunmaya göre; maktulün sanığa televizyon kumandasını atması eylemi nedeniyle haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması, 2)5237 sayılı TCK.nun 11 maddesinde Türk vatandaşının 13 maddede yazılı suçlar dışında Türk kanunlarına göre aşağı sınırı 1 yıldan az olmayan hapis cezasını gerektiren bir suçu yabancı ülkede işlediği ve kendisi Türkiye'de bulunduğu takdirde, bu suçtan dolayı yabancı ülkede hüküm verilmemiş olması ve Türkiye kovuşturulabilirliğinin bulunması koşulu ile Türk kanunlarına göre cezalandırılması gerektiği; aynı Yasanın 19/1 fıkrasında ise Türkiye'nin egemenlik alanı dışında işlenen suçlar dolayısıyla Türkiye'de yargılama yapılırken Türk Kanununa göre verilecek cezanın, suçun işlendiği ülke kanununda öngörülen cezanın üst sınırından fazla olamayacağı şeklindeki düzenleme dikkate alınarak, Türk Kanunlarına göre ceza belirlendikten sonra Alman Ceza Kanunu hükümlerine göre infazı gereken sonuç cezanın belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafii ile katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmekle, resen de temyize tabi bulunan hükmün tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak BOZULMASINA 25/11/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.