TEBLİĞNAME : 1-B/2009/277827MAHKEMESİ :SİİRTAğır Ceza MahkemesiTARİH VE NO :16/07/2009 gün ve 135/148SUÇ :kasten öldürmeye teşebbüsten Abdülbaki kasten öldürmeye teşebbüsten sanık Z.. C..'in yapılan yargılanması sonunda: Hükümlülüğüne ilişkin (SİİRT) Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 16/07/2009 gün ve 135/148 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi sanık müdafii tarafından istenilmiş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle; incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi. TÜRK MİLLETİ ADINA Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, cezayı azaltıcı takdiri indirim sebebinin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedeni dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanık müdafiinin, sübuta yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, Ancak; Oluşa ve dosya kapsamına göre; sanık ve yanında bulunan abisi ile yeğenlerinin, mağdurun ikamet ettiği köy camiinin ihtiyaçları için ayrılmış olan odunları izinsiz toplamaları nedeniyle mağdur ile aralarında tartışma çıktığı, tartışmanın kavgaya dönüşmesi üzerine sanık Zeydin’in elindeki baltanın künt tarafı ile mağdura tek darbe vurarak, sağ temporalde çökme fraktörü oluşturacak ve hayati tehlike geçirmesine neden olacak şekilde yaraladığı olayda; mağdura ait tüm hasta evrakı ve grafilerin Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas kuruluna gönderilerek, mağdurun kafasındaki çökme kırığının boyutları, yaşamını tehlikeye sokan bir durumun meydana gelip gelmediği, yaralanmasının basit tıbbi müdahale ile giderilip giderilemeyeceği, çökme kırığının uzuv zaafı veya uzuv tatili niteliğinde olup olmadığı hususlarında rapor alındıktan sonra sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi yerine, eksik soruşturmayla yazılı şekilde karar verilmesi, Kabule göre de; Sanığın eylemini tamamladığı gözetilmeden, öldürmeye eksik teşebbüs suçunun oluştuğu gerekçesiyle 765 sayılı TCK’nu ile 5237 sayılı TCK’nun ilgili hükümlerinin yanlış karşılaştırılması, Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA), 06/12/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.