TEBLİĞNAME :1-B/09/93723MAHKEMESİ :BAKIRKÖY Sekizinci Ağır Ceza MahkemesiTARİH VE NO :14/10/2008 gün ve 251/369SUÇ :kasten öldürmeye teşebbüs B.. Y..'ı kasten öldürmeye teşebbüsten sanık R.. D..'ın yapılan yargılanması sonunda: hükümlülüğüne ilişkin (BAKIRKÖY) Sekizinci Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 14/10/2008 gün ve 251/369 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi sanık müdafii ile müdahil vekili taraflarından istenilmiş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle: incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi. TÜRK MİLLETİ ADINA Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık Rüstem'in kasten insan öldürmeye teşebbüs suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçun niteliği tayin, takdire ilişkin cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmediğinden, katılan vekilinin sair temyiz itirazları ile sanık müdafiinin bir nedene dayanmayan ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, Ancak; Oluşa, dosya içeriğine ve özellikle, olayı başından itibaren gören ve sanığı tutmak suretiyle eylemini tamamlamasına engel olan tanıklar Zeynel ile Abdurrahim'in benzer ve tutarlı beyanlarına göre, sanık ile katılanın y??ksek sesle tartıştıkları sırada, sanığın önce katılanın üzerine yürüdüğü, araya tanıkların girmesinden sonra da aracına giderek aldığı ekmek bıçağıyla saldırmak suretiyle, katılanı göğüs, batın ve omuz bölgelerinden, ikisi ayrı ayrı yaşamsal tehlike yaratacak şekilde toplam üç isabetle yaraladığı, göğüsteki yaranın akciğer kontüzyonu ve pnömotoraksa, batındaki yaranın ise mide ve kolon seroza lezyonlarına neden olduğu olayda; 1-Katılandaki zararın ağırlığı dikkate alındığında,teşebbüs nedeniyle 9 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası öngören TCK.nun 35. maddesi'nin uygulanması sırasında alt ve üst sınırlar arasında makul bir ceza tayin edilmesi gerekirken,hiç isabet kaydedilmemiş gibi yazılı şekilde 9 yıl hapis cezası verilmesi, 2-Katılan ile olayın bizzat içerisinde olan tanıklar Zeynel ve Abdurrahim'in beyanlarına göre, katılanın sanığa yönelik tahrik oluşturan haksız bir eylemi olmadığı halde, olay sonrasında kaçan ve dört gün sonra teslim olan sanık savunması ile mahkeme aşamasında ilk kez dinlenen, olayın hangi zaman diliminde gerçekleştiğini dahi bilmeyen savunma tanığı Mehmet'in beyanına itibar edilerek, tahrik nedeniyle sanığın cezasından TCK.nun 29.maddesine göre indirim yapılması suretiyle eksik ceza tayini, Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA), 01/12/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.