TEBLİĞNAME : 1-B/2010/5347MAHKEMESİ :(ALANYA) Birinci Ağır Ceza MahkemesiTARİH VE NO :24/10/2008-73/286SUÇ:Uzuv tatiline sebebiyet verecek şekilde yaralamakişbu suça azmettirmek,suça yardım R.. Ç..'ı uzuv tatiline sebebiyet verecek şekilde yaralamaktan sanık A.. T.., işbu suça azmettirmekten sanık K.. D.., işbu suça yardımdan sanık Y.. Ç..'in yapılan yargılanmaları sonunda: hükümlülüklerine ilişkin (ALANYA) Birinci Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 24/10/2008 gün ve 73/286 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi sanıklar müdafiileri tarafından istenilmiş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle: incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi. TÜRK MİLLETİ ADINA 1.a)Tekerrüre esas sabıkası bulunan sanık Yaşar hakkında 765 sayılı TCK.nun 81.maddesinin uygulanmaması; b)5320 sayılı Yasa'nın 13/1.maddesi nedeniyle baro tarafından atanan vekile ödenecek ücretin sanıklara yargılama gideri olarak yükletilmesi gerektiğinin gözetilmemesi; Karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. 2-Tanık Ömer’in uzun araştırmalara rağmen bulunamadığından dinlenilmesine gerek görülmediği hususunun gerekçede açıklandığı, dosya içerisindeki delillerinde hüküm kurmaya yeterli olduğu anlaşılmakla, tebliğnamedeki 2 nolu bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir. 3-Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıkların suçunun sübutu kabul, cezayı azaltıcı takdiri indirim sebebinin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle değerlendirilip reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmediğinden, sanık Kerim müdafiinin sübuta vesaireye, sanıklar Yaşar ve Adnan müdafiilerinin bir sebebe dayanmayan temyiz itirazlarının reddine; Ancak; Oluşa ve dosya içeriğine göre; sanıklardan Kerim ile mağdur Recep'in arkadaşı tanık Ömer arasında husumet bulunduğu, olay gecesi taraflar arasında kadın temini nedeniyle kurdukları irtibat sonucunda, her üç sanığın sanıklardan Yaşar'ın kullandığı araçla, mağdur Recep'in de araçla beraberinde tanıklar Ömer ve Nihat olduğu halde buluşma noktası olan olay mahallinde geldiklerinde, taraflar arasında çıkan tartışmaüzerine, sanıklardan Kerim'in, aracın arka kısmında oturan sanık Adnan'a "Sık" diye talimat vermesinin ardından, sanık Adnan'ın ele geçirilemeyen av tüfeğiyle mağdurunda içinde bulunduğu aracı hedef seçerek ve birden çok kez ateş ettiği, yaptığı atıştan birisinin otomobilin arka sol stop lambasından giren kurşunun aracın bagaj kısmından geçerek arka koltuk arkasındaki metal saçı da delerek, sol arka koltukta oturan mağdura isabetiyle, sol lumbol bölgeden girip sol ingunial bölgeye doğru seyrederek, ince barsak ve dalağı parçalayıp dalağın alınmasına neden olduğu, mağdurun, yaşamsal tehlike doğuracak, basit bir tıbbi müdahale ile giderilemeyecek ve organlardan birinin işlevinin yitirilmesine yol açacak şekilde yaralandığı, aracın hemen olay yerinden uzaklaştığı anlaşılmakla; a)Sanık Adnan tarafından kullanılan suç aletinin niteliği, etkili mesafeden ve yaşamsal bölgelerin hedeflenmesi suretiyle ateş edilmesi, atış sayısı ve yaralanmanın niteliği gözetildiğinde, sanık Adnan'ın ortaya çıkan kastının öldürmeye yönelik olduğu, bu nedenle sanık Adnan’ın kasten insan öldürmeye kalkışma, sanık Kerim'in yaşı küçük sanık Adnan'ı suça azmettirmekten, diğer sanık Yaşar'ın ise suça yardım etmekten cezalandırılması yerine eylemin kasten yaralama olarak kabul edilerek eksik ceza tayini, b)Kabule göre de;aa-Sanık Kerem’in suça azmettiren olarak katıldığı kabul edildiği halde yasa maddesinin 64/2 yerine 64/1 olarak gösterilmesi, bb-Eylemin av tüfeğiyle gerçekleştirildiği, kabulünde bu yönde olduğu halde kısa kararda eylemin bıçakla gerçekleştirildiği kabul edilerek gerekçeyle hüküm arasında karışıklığa neden olunması, cc-5237 sayılı TCK.nun 86. maddesi uyarınca temel ceza belirlenmesi, aynı yasanın 86/3-e maddesi uyarınca cezanın yarı oranında artırılmasından sonra 87/2-b maddesi gereğince ceza iki kat artırılarak 2 yıl 12 ay hapis cezası belirlendikten sonra 87/2-son maddesinin uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi Yasaya aykırı olup sanıklar müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin tebliğnamadeki düşünce gibi BOZULMASINA, karşı temyiz bulunmadığından CMUK. nun 326/son maddesi uyarınca sanıkların ceza miktarı yönünden kazanılmış haklarının korunmasına, 30/11/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.