Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7223 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 7042 - Esas Yıl 2011





Tebliğname No: 1 - 2011/207867MAHKEMESİ : Elbistan Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ VE NO: 10/03/2011, 2010/131 (E) ve 2011/28 (K)SUÇ : Kasten öldürmeye teşebbüs, silahla tehditTÜRK MİLLETİ ADINA 1- Hükmolunan ceza miktarına göre, sanık Recep müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin CMUK.nun 318.maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir. 2- Sanık Recep hakkında mağdur Bilge'yi kasten öldürme suçuna teşebbüsten ve silahla tehdit suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerinin incelenmesinde;Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık Recep'in mağdur Bilge’ye karşı eyleminin sübutu kabul, takdire ilişen cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle değerlendirilip kısmen reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin verilen cezada haksız tahrik nedeniyle daha fazla indirim yapılması gerektiğine yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,Ancak;Oluşa ve dosya kapsamına göre; mağdur Bilge ile sanık Recep'in aynı okulda öğrenci oldukları, bir süredir duygusal birlikteliklerinin bulunduğu, mağdur. Bilge'nin bu ilişkiyi bitirmek istediği, sanığın ise bu teklifi kabul etmediği, olaydan önce bu nedenle tartışmalarının olduğu, sanık Recep'in olay günü konuşmak amacıyla okuluna gidip mağduru beklediği, okuldan çıkan mağdur ile ilişkileri ile ilgili konuşmaya başladıkları, sanığın "hem benimle arkadaşlık yapıyor, hem de o çocukla görüşüyorsun, senin yaptığın o...luk" dediği, mağdurun ise "evet ben öyleyim" diyerek alaycı bir şekilde gülmesi üzerine sanığın önce mağdura tokat attığı, daha sonra yanında taşıdığı bıçağı çıkartarak sol göğüs, sol kol, sağ uyluk ve sol sırt bölgelerinden mağduru yaraladığı, yere düşen mağdura "kalk suya gideceğiz yoksa boğazını keseceğim" dediği, ayağa kalkan mağdurun yeniden yere düşmesi üzerine sanığın arkadaşı tanık Fahri'ye telefon ederek olay yerine çağırdığı, kısa bir süre sonra olay yerine gelen Fahri'nin aracıyla mağduru hastaneye götürerek tedavi olmasını sağladığı, mağdurun acil ameliyat ile hayata döndürüldüğü olayda;A-) Sanık Recep hakkında mağdur Bilge'yi kasten öldürme suçuna teşebbüsten kurulan hüküm yönünden;a-) Dairemizin yerleşik uygulamalarına göre, sanık icra hareketlerini tamamladıktan sonra neticenin meydana gelmesini önlediğinden, eyleminin kasten öldürmeye teşebbüs olarak nitelendirilmesi gerekmekle beraber, 5237 sayılı TCK'nun 36. maddesinde düzenlenen gönüllü vazgeçme hükmü gözönünde tutularak ve aynı Yasanın 61. maddesi uyarınca suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesinde kullanılan araç, kasta dayalı kusurun ağırlığı hususları birlikte dikkate alınarak, temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılmak suretiyle belirlenerek kasten silahla yaralama suçundan hüküm kurulması yerine, kasten öldürme suçuna teşebbüsten yazılı şekilde karar verilmesi,b-) Haksız hareketin sanıktan kaynaklandığı, mağdurdan sanığa yönelik tahrik oluşturan haksız bir eylemin bulunmadığı anlaşıldığı halde, haksız tahrik nedeniyle 5237 sayılı TCK'nun 29. maddesinin uygulanması suretiyle eksik ceza tayini,c-) Sanık hakkında belli haklardan yoksun bırakılmasına dair uygulama yapılırken TCK'nun 53/1-c maddesindeki hakları kullanmaktan aynı yasanın 53/2. maddesi uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, velayet, vesayet ve kayyımlık yetkisini sadece kendi alt soyu üzerinde kullanmaktan koşullu salıverme tarihine kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gereğinin gözetilmemesi,d-) Kabule göre de;Teşebbüs hükümlerini düzenleyen ve 9 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası öngören 5237 sayılı TCK'nun 35. maddesinin uygulanması sırasında, meydana gelen tehlike ve zararın ağırlığı birlikte dikkate alınıp alt sınırdan uzaklaşılarak makul bir ceza tayini gerektiğinin gözetilmemesi,B-) Sanık Recep hakkında mağdur Bilge'yi tehdit suçundan kurulan hüküm yönünden;Sanığın bıçakla mağdura saldırdığı sırada sarfettiği tehdit içeren sözlerinin zarar verme kastını gösterdiği, aynı saldırı sonucunda mağdurun yaralandığı anlaşıldığından; sanık hakkında sadece yaralama suçundan hüküm kurulması gerekirken ayrıca TCK'nun 106/2-a maddesinde düzenlenen silahla tehdit suçundan da cezalandırılması suretiyle fazla ceza tayini,Bozmayı gerektirmiş olup, sanık Recep müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, hükümlerin CMUK.nun 321.maddeleri uyarınca tebliğnamedeki düşünce gibi BOZULMASINA, 02/12/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.