Tebliğname No: 1 - 2012/76107MAHKEMESİ : Şanlıurfa 1.Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ VE NO: 22/12/2011, 2011/211 (E) ve 2011/344 (K)SUÇ : Kasten yaralama TÜRK MİLLETİ ADINA 1- Sanığın, mağdura tek bıçak darbesi vurarak, karaciğerde yaralanmaya ve yaşamsal tehlike geçirmesine neden olduğu olayda, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı birlikte dikkate alınarak, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası öngören TCK.nun 86/1. maddesinin uygulanması sırasında sonuca etkili olacak şekilde alt ve üst sınırlar arasında makul oranda ceza tayin edilmesi yerine, yazılı şekilde 1 sene 6 ay hapis cezası verilmesi suretiyle eksik ceza tayini, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. 2- Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın, mağdur Enver'i kasten yaralama suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, takdire ilişen cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde eleştiri ve bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin haksız tahrik bulunduğuna yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, Ancak; a) Sanığın, yolda yürümekte olan mağduru hiç bir sebep yokken yaşamsal tehlike geçirmesine sebebiyet verecek şekilde bıçakladığı, Dr. Ekrem Tok Adana Ruh Sağlığı ve Hastanesinin 14.09.2011 tarihli yazısı ile sanığın şizofreni tanısı ile bir kez yatarak tedavi gördüğünün bildirildiği, aynı hastane tarafından düzenlenen 02.11.2011 tarihli raporda ise sanığa atipik psikoz tanısı konulmakla birlikte atılı bulunan suça karşı cezai ehliyetinin tam olduğunun belirtildiği anlaşılmakla; sanığın öncelikle Adli Tıp Kurumu Gözlem İhtisas Dairesi'nde müşahade altına alındıktan sonra Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Kurulu'ndan 5237 sayılı TCK.nun 32. maddesi kapsamında rapor alınması, raporlar arasında çelişki bulunduğu takdirde, Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu'ndan rapor alınmak suretiyle çelişki giderildikten sonra sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi yerine, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, b) 5237 sayılı TCK.nun 53. maddesi uyarınca, belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılan sanıklar hakkında, kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından getirilen kısıtlamanın, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca şartla salıverilme tarihine kadar, kendi alt soyları dışındakiler için ise cezanın tamamen infazına kadar geçerli olduğunun düşünülmemesi, Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün CMUK.nun 321. maddesi uyarınca tebliğnamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA), 02/12/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.