Teymen'i kasten öldürmeye teşebbüsten ve mala zarar vermekten sanık Bahadır, hakaretten sanık Teymen'in yapılan yargılanmaları sonunda; hükümlülüklerine, Hüseyin ve Serhat'ı öldürmeye teşebbüsten beraatlerine ilişkin (Şırnak Ağır Ceza Mahkemesi) nden verilen 22.05.2009 gün ve 88/168 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi sanıklar müdafii ile müdahilier vekili taraflarından istenilmiş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığı'ndan tebliğname ile Dairemize gönderilmekle incelendi ve aşağıdaki karar tespit edildi.1- Sanık Bahadır hakkında hükmolunan ceza süresi de dikkate alındığında, sanık müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin CMUK'nın 318. maddesi uyarınca reddine,2- Müdahil sanık Teymen müdafiinin 22.05.2009 tarihinde yüzüne karşı verilen kararı, müdahil vekili sıfatıyla yasal süre geçtikten sonra 01.06.2009 tarihinde temyiz ettiği anlaşılmakla, Teymen vekilinin müdahil vekili sıfatıyla yasal süresinden sonra olan temyiz talebinin CMUK'nın 317. maddesi uyarınca reddine,3- Sanık Teymen müdafii, müdahilier Hüseyin ve Serhat vekilinin temyiz talepleri üzerine, sanık Teymen hakkında kamu görevlisine hakaret, sanık Bahadır hakkında Hüseyin ve Serhat'ı öldürmeye teşebbüs suçlarından kurulan hükümler yönünden yapılan incelemede;Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık Teymen'in kamu görevlisine hakaret suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, takdire ilişkin cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, sanık Bahadır hakkında Hüseyin ve Serhat'ı öldürmeye teşebbüs suçlarından açılan davada elde edilen delillerin hükümlülüğe yeter nitelik ve derecede bulunmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık Teymen müdafiinin sübuta, verilen cezanın ertelenmesi veya CMK'nın 231. maddesinin uygulanması gerektiğine vesaireye yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin tebliğnamedeki düşünce gibi (ONANMASINA),3- Sanık Bahadır müdafiinin temyiz talebi üzerine, sanık Bahadır hakkında Teymen'i öldürmeye teşebbüs ve kamu malına zarar verme suçlarından kurulan hükümler yönünden yapılan İncelemede;Olay gecesi Ş... il merkezinde havaya ateş edildiği ihbarını alan polislerin olay yerine gelerek gerekli önlemleri alıp, olay yerinde gerekli inceleme işlemlerine başladıkları sırada, alkollü şekilde aracı ile seyreden müdahil Hüseyin'in delillerin yerlerini belirlemek üzere konulan numaratörleri ezmesi nedeniyle durdurularak hakkında alkollü araç kullanmaktan işlem yapılmak istenmesi üzerine müdahilin işlem yapılmasına karşı çıkması ve karakola gitmek istememesi nedeniyle görevli polisler ile müdahil Hüseyin arasında tartışma başladığı, takviye kuvvet istenmesi üzerine içlerinde sanık Bahadır'ın da bulunduğu polis ekibinin olay yerine geldiği, bu arada olayı haber alarak olay yerine gelen ve Hüseyin'in meslektaşı olan müdahil Serhat'ın, polis aracı ile karakola gitmek istemeyen Hüseyin'i kendi aracına alarak karakola getirdiği, Hüseyin hakkında polis memurlarınca adli işlemlerin yapıldığı sırada, içlerinde Hüseyin'in yanında çalışan mağdur Teymen'in de bulunduğu, bir kısım tanık beyanlarına göre 5-6, bir kısım tantk beyanlarına göre ise daha fazla olan kalabalık bir grubun karakol içine girerek müdahiller Hüseyin ve Serhat ile görüşmeye çalıştıkları, sanık Bahadır'ın ve diğer görevli polis memurlarının uyarıları ile dışarı çıkarıldıkları halde tekrar karakol içerisine girerek görüşmekte ısrar ettikleri, birçok kez uyarılarak dışarı çıkartılan Teymen'in de tekrar karakol içerisine girmesi üzerine, sanık Bahadır'ın dışarı çıkması için uyarıda bulunduğu, sanığın bu uyarısına sinirlenen Teymen'in, sanığa küfür ederek, "sen bugün çok artistlik yaptın, seninle yarın görüşeceğiz" diyerek tehdit etmesi üzerine, aralarında itiş-kakış olduğu, bu olaya sinirlenen sanığın silahını çektiği, Teymen'in de sanığı bırakarak dışarı kaçtığı, bu sırada sanığın, silahını doğrultarak çıkış kapısının yan tarafındaki kurşun geçirmez camla kaplı bölüme doğru bir kez ateş ettiği, o sırada orada bulunan polis memurları Ali ve Şahin'in kolundan tutarak tabancasını almak için müdahale ettikleri sırada, bu mücadele esnasında sanığın, elinin tetikte olması nedeniyle silahın birden çok ateş alarak karakolun tavan, cam ve duvarına isabet ettiği olayda; polis olan sanığın çok yakın mesafeden ateş etmesi nedeniyle, öldürmek yada yaralamak kastıyla hareket etmesi halinde, mağdur Teymen'i rahatlıkla vurup öldürmesi yada yaralaması olanak dahilinde olduğu halde, çıkış kapısının yan tarafında bulunan kurşun geçirmez camı hedef alarak bir kez ateş etmesi, mağdurun hedef alınmaması, 5237 sayılı TCK'nın fikri içtimayı düzenleyen 44. maddesi gözönüne alındığında sanığın eyleminin adam öldürmeye teşebbüs yada yaralama niteliğinde olmadığı, sadece silahlı tehdit suçundan hüküm kurulması gerektiği anlaşıldığı halde, adam öldürmeye teşebbüs ve kamu malına zarar verme suçlarından mahkumiyet kararı verilmesi suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,Kabule göre de;Mağdur-sanık Teymen'in de içinde bulunduğu kalabalık bir grubun karakol içerisine girmeye çalışmaları, sanık Bahadır ve diğer polis memurları kalabalığı dışarı çıkardıkları halde, Teymen'in, birçok kez uyarılarak dışarı çıkarılmasına rağmen tekrar içeri girmesi, sırnaşık bir tavır takınarak çıkmamakta ısrar etmesi, sanığa "sen bugün çok artistlik yaptın, seninle yarın görüşeceğiz" diyerek tehdit etmesi, hakaretlerde bulunması, sanık ile İtişip kakışmaya başlaması şeklinde tekrarlanan söz ve davranışlar dikkate alındığında, cezanın dörtte birinden dörtte üçüne kadar indirilmesini öngören TCK'nın 29. madde-sinin uygulanması sırasında, haksız hareketlerin ulaştığı boyutta gözetilerek, tahrik nedeniyle alt ve üst sınırlar arasında makul oranda bir İndirim yapılması yerine yazılı şekilde 1/4 oranında indirim yapılarak fazla ceza tayini,Yasaya aykırı olup, sanık Bahadır müdafîinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin tebliğnamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA), verilen bozma kararının niteliğine göre sanık Bahadır'ın tahliyesine, başka bir suçtan tutuklu ve hükümle değilse salıverilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazı yazılmasına 03.11.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.