Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 7071 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 10027 - Esas Yıl 2009
TEBLİĞNAME : 1-B/09/221039MAHKEMESİ :(GİRESUN) Ağır Ceza MahkemesiTARİH VE NO :26.02.2009 -250/39SUÇ:Kastla öldürmek ve izinsiz silah taşımak M.. Ş..'i olası kastla öldürmekten sanık İ. A.nın yapılan yargılanması sonunda: Hükümlülüğüne, izinsiz silah taşımaktan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin (GİRESUN) Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 26.02.2009 gün ve 250/39 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi C.Savcısı, sanık müdafii ile müdahil vekili taraflarından istenilmiş, sanık müdafii duruşma da talep etmiş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle: kararda açıklanan nedenle duruşmasız olarak incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi. TÜRK MİLLETİ ADINA A- 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan kurulan hüküm yönünden yapılan incelemede;CMK.nun 231/12. maddesi uyarınca, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı itiraza tabi olup temyizi mümkün bulunmadığından, gereğinin mahallinde yerine getirilmesi mümkün görülmüştür. B- Olası kastla insan öldürme suçu yönünden; 1- Tayin edilen ceza miktarına göre yasal şartları oluşmadığından sanık müdafiinin duruşmalı temyiz inceleme isteğinin CMUK 318. Maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir. 2- Oluşa ve dosya kapsamına göre, olaydan bir süre önce maktul ile duygusal arkadaşlığı bulunan sanığın, maktulün evli olduğunu öğrenmesi üzerine arkadaşlığını sona erdirdiği ancak maktulün bunu kabullenmeyerek sanıkla olan birlikteliğini devam ettirmek istediği, ikametini ve telefonunu değiştirmesine rağmen maktulün, sanığı rahatsız etmeye devam ettiği, tanık Murat ile sanığın dost hayatı yaşadığı şeklinde duyum alan maktulün, olay günü gece 01:50 sıralarında sanığın evine üzerinde bıçak olduğu halde gelerek kapıya vurmaya başladığı, kapıya gelenin maktul olduğunu bilmeyen sanığın, polisi arayarak kapısında kendisini rahatsız eden bir kişi olduğunu, acele ekip gönderilmesini istediği, bu sırada kapı tarafında bulunan pencere camının kırılması üzerine demirli olmayan pencereden şahsın içeri gireceğini düşünerek perdeleri kapalı olan pencereye doğru korkutmak amacıyla iki kez ateş ettiği, şahsın bağırması üzerine sesinden maktul olduğunu tahmin ederek yeniden polisi arayarak yeniden yardım isteyip içeri girmek isteyen şahsı vurduğunu söylediği ve polisler gelene kadar dışarıya çıkmadığı, polisler gelince dışarı çıktığında vurduğu kişinin maktul Mustafa olduğunu anladığı, atışlardan birinin maktulün sağ temporal bölgesine isabet ederek ölümüne neden olduğu olayda; a) Sanığın, kendisine yönelik gerçekleşen ve tekrarı muhakkak olan haksız saldırıyı o anda hâl ve koşullara göre defetmek amacıyla meşru savunma altında eylemini gerçekleştirirken, maruz kalınan saldırı karşısında içine düştüğü heyecan, korku ve telaş nedeniyle meşru savunma sınırını aştığı anlaşılmakla, “ceza tertibine yer olmadığına” karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyet hükmü tesis edilmesi, b) Kabule göre de; Tahrik nedeniyle uygulanan yasa maddesinin karar yerinde gösterilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafii, katılan vekili ve Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmekle hükmün farklı gerekçeyle tebliğnamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA), bozma nedenine göre sanığın TAHLİYESİNE, başka suçtan tutuklu yada hükümlü değilse derhal salıverilmesi için Cumhuriyet Başsavcılığına yazı yazılmasına, 23.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.