Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7032 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 4522 - Esas Yıl 2012





Tebliğname No : 1 - 2012/197551MAHKEMESİ : Diyarbakır 3. Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ VE NO : 14/10/2010, 2010/368 (E) ve 2010/420 (K)Suç : Kardeşini öldürmeTÜRK MİLLETİ ADINA1- Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin 07.06.2009 yerine 09.06.2009 olarak yazılması mahallinde giderilmesi mümkün yazım hatası olarak değerlendirilmiştir. 2- Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre; tasarlama halinin kabulü için, öldürme kararının şarta bağlı olmadan alınması, ruhsal dinginliğe ulaşıldığını kabule elverişli makul bir süre geçmesine rağmen eylem kararlılığından dönülmemesi, belli bir hazırlıkta sebat ve ısrar tahtında öldürme fiilinin gerçekleştirilmesi gerekmekte olup, dosya içeriği delillere göre, sanığın maktuleyi öldürme nedeni ve öldürme kararını ne zaman aldığı kesin olarak tespit edilemediğinden, tebliğnamedeki suçun tasarlanarak töre saikiyle işlendiğine dair bozma düşüncesi benimsenmemiştir. 3- Sanık Abdulvahap'ın kasten kardeşini öldürme suçundan mahkumiyetine dair kurulan hükmün incelenmesinde; Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, takdire ilişen cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle değerlendirilip reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde eleştiri ve bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ve duruşmalı incelemede, haksız tahrikin derecesine, TCK'nun 82/l-d maddesinin unsurlarının oluşmadığına yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak; Oluşa ve dosya içeriğine göre; maktule Hediye'nin fuhuş yaparak geçimini sağladığı, olay tarihinden önce sanık Abdulvahap'ın ablası olan maktuleyle sürekli görüştüğü, evine giderek oturduğu, ablasından harçlık aldığı, olay tarihinde tespit edilemeyen bir nedenle ruhsatsız tabancasıyla başına bir el ateş ederek maktuleyi öldürdüğü olayda; maktuleden kaynaklanan ve haksız tahrik oluşturan söz ve hareket bulunmadığı halde, yetersiz gerekçe ile sanık lehine tahrik hükmü uygulanarak eksik ceza tayini, Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafii ve Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, resen de temyize tabi bulunan hükmün CMUK'nun 321. maddesi uyarınca tebliğnamedeki düşünce gibi BOZULMASINA, hükmolunan ceza miktarı ve tutuklulukta geçen süre göz önüne alınarak sanık müdafiinin tahliye talebinin reddine 01/10/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.