Tebliğname No : 1 - 2012/262003MAHKEMESİ : Ankara 6. Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ VE NO : 19/07/2012, 2011/251 (E) ve 2012/230 (K)SUÇ : Kasten öldürmeye teşebbüs TÜRK MİLLETİ ADINA Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık Ferhat’ın, mağdur Meriç'e yönelik eyleminin sübutu kabul, takdire ilişen cezayı azaltıcı sebebinin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçeler ile reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedeni dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin duruşmalı incelemede ve temyiz dilekçesinde eksik incelemeye, sübuta yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine; Ancak; 1- Dosya içeriğine göre; sanığın, kuru sıkı tabancadan çevrilerek normal tabanca durumuna getirilen ve 6136 sayılı Yasa kapsamında bulunan tabanca ile mağdura bir el ateş etmesi sonucu sol temporal bölgeden isabetle yaralayarak epidural ve subdural kanamaya, hayati foksiyonlarını ağır (4.) derecede etkileyecek nitelikte kafa kubbe kemiğinde çökme kırığına, kafa içi yaralanmadan dolayı iyileşme olanağı bulunmayan hastalığa, olaya bağlı kafatası kemik defektinin alanı itibariyle organlarından birinin işlevinin sürekli olarak zayıflamasına ve yaşamsal tehlike geçirmesine sebebiyet verdiği, sanığın yaralanan mağduru, sırtlayarak apartmanın önüne taşıdığı ve yoldan geçen polis ekip arabasını çevirerek yardım istediği, mağdurun hastaneye kaldırılıp tedavi olmasını sağladığı olayda; sanığın kendi çabalarıyla suçun tamamlanmasını ve neticenin gerçekleşmesini önlediği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK.nun 36. maddesi uyarınca öldürmeye teşebbüs suçundan cezalandırılamayacağı, tamam olan eylemi yaralama suçunu oluşturduğundan, kasten yaralama suçundan hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmek suretiyle suç niteliğinde hataya düşülmesi, 2- Sanık hakkında 5237 sayılı TCK.nun 53/3.maddesi uyarınca TCK.nun 53/1-c madde fıkrası bendinde yer alan haklardan kendi altsoyu üzerinde koşullu salıverme tarihine kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 3- Kabule göre; 5237 sayılı TCK.nun 35. maddesi ile yapılan uygulama sırasında, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı birlikte değerlendirildiğinde cezanın, üst sınırına yakın bir ceza tayini yerine 12 yıl hapis cezası verilerek eksik ceza tayini, Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak (BOZULMASINA), CMUK'nun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı yönünden sanığın kazanılmış hakkının korunmasına, 27/11/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.