Nuri'yi kasten öldürmeye tam derecede teşebbüsten sanıklar Uğur ile Ahmet'in yapılan yargılanmaları sonunda: Hükümlülüklerine ilişkin (Ceyhan Ağır Ceza Mahkemesi)'nden verilen 22.02.2007 gün ve 236/30 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi sanıklar vekili tarafından istenilmiş olduğundan, dava dosyası C.Başsavcılığı'ndan tebliğname ile Dairemize gönderilmekle incelendi ve aşağıdaki karar tespit edildi.1- Sanıklar Ahmet ve Uğur hakkında kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;Oluşa ve kabule göre, sanık Ahmet'e ilişkin haksız tahrik indiriminin asgari düzeyde tutulması gerekirken, yazılı şekilde 1/2 oranında indirim yapılarak eksik ceza tayini, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.2-A) Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık Ahmet'in kasten yaralama suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, eleştiri nedeni sakiı kalmak üzere cezayı azaitıcı haksız tahrik ve takdiri indirim sebebinin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin bir sebebe dayanmayan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle sanık Ahmet ile ilgili hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi ONANMASINA;B) Sanık Uğur hakkında kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın kasten yaralama suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, cezayı azaltıcı haksız tahrik ve takdiri indirim sebebinin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, İncelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedeni dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanık müdafiinin hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi gerektiğine ilişen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,Ancak;Suç tarihi de dikkate alınarak, sanığın suçunun, 5395 sayılı Kanun'un 5560 sayılı Kanun ile değişiklikten önceki 24, CMK'nın 253. ve 254. maddeleri uyarınca uzlaşma kapsamında bulunduğu, buna göre uzlaştırma işlemi yapılıp sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,Kabule göre de;647 sayılı Kanun'un uygulanmasının, suç tarihinde yürürlükte bulunan 5395 sayılı Kanun'un 5560 sayılı Kanun ile değişiklikten önceki 23. maddesinin uygulanmasına engel olmayacağı da gözönüne alınarak, suç tarihinde 18 yaşından küçük olan sanık hakkında hüküm kurulurken 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 5560 sayılı Kanun ile değişiklikten önceki 23. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin sair temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmekle, sanık Uğur ile ilgili hükmün tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak (BOZULMASINA), 30.10.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.