Tebliğname No : 1 - 2011/314469MAHKEMESİ : Bolvadin Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ VE NO : 04/05/2011, 2010/172 (E) ve 2011/58 (K)SUÇ : Kasten öldürmeye teşebbüs, Kasten yaralama TÜRK MİLLETİ ADINA 1.a) Sanık Ayhan müdafiinin yüzüne karşı verilen 04.05.2011 tarihli hükmü 06.05.2011 tarihinde ve yasal süresi içerisinde sanık müdafii sıfatıyla temyiz ettiği, 22.06.2011 tarihli gerekçeli temyiz dilekçesini ise müşteki sanık sıfatıyla verdiği anlaşılmakla, sanık müdafinin yasal süresinden sonra müşteki sıfatıyla yaptığı temyiz isteminin CMUK.nun 310 ve 317. maddeleri gereğince, b) Sanık Ayhan hakkında mağdur Nurten'i kasten yaralama suçundan verilen beraat kararını temyizinde hukuki yararı bulunmadığından, sanık Ayhan müdafiinin bu hükmün gerekçesine yönelik olmayan temyiz isteminin, CMUK.nun 317 maddesi gereğince,Reddine karar verilmiştir. 2) Temyiz kapsamına göre sanık Ayhan hakkında mağdur Hamdi'yi kasten öldürmeye teşebbüs suçundan kurulan hükmün incelemesinde; Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, takdire ve bozma nedeni dışında tahrike ilişen cezayı azaltıcı sebeplerinin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçeler ile kısmen kabul kısmen reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin suç vasfına, yasal savunma koşullarının varlığına, katılan Hamdi vekilinin haksız tahrik bulunmadığına yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, Ancak; a) Mağdur Hamdi hakkında Emirdağ Devlet Hastanesi tarafından düzenlenen 26.07.2010 tarihli geçici raporda karın üst sol tarafında toraks ve batının birleşim yerinde yaklaşık 8 cm.lik 1 adet kesici ve delici alet yaralanması tarif edildiği, Afyon Kocatepe Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Genel Cerrahi Anabilim dalı tarafından düzenlenen tedavi evrakına göre midede ve diafragmada kesi saptandığının belirtildiği, Eskişehir Adli Tıp Kurumu Şube Müdürlüğü'nün 26.08.2010 tarihli raporuna göre mağdurda 2 adet kesici ve delici alet yarası tarif edilerek bir yaranın akciğerde diğer yaranın ise midede yaralanmaya sebebiyet verdiğinin belirtildiği, son alınan Bursa Adli Tıp Kurumu'nun 22.10.2010 tarihli raporunda ise yara sayısı ve yaraların niteliği konusunda görüş belirtilmeksizin sadece önceki raporlardan bahsedilerek mağdurun hayati tehlike geçirecek ve basit bir tıbbi müdahale ile giderilemeyecek şekilde yaralandığının belirtilerek yaralanmanın duyulardan veya organlardan birinin işlevinin sürekli zayıflamasına ya da yitirilmesine neden olup olmadığının tespiti için olay tarihinden 18 ay sonra tekrar muayenesinin gerektiğinin belirtildiği ancak bu konuda daha sonra rapor da aldırılmadığının anlaşılması karşısında, TCK.nun 35. maddesi ile yapılacak uygulamaya esas olmak üzere, raporlar arasındaki açık çelişkinin giderilmesi için tüm hasta evrakları, film ve grafilerin birlikte, Adli Tıp Kurumu’na gönderilerek, mevcut yaraların ayrı ayrı nitelikleri ile hayati tehlike doğurup doğurmadıkları hususunda tereddüte yer vermeyecek açıklıkta rapor alınması gerektiği gözetilmeden, yetersiz ve çelişkili raporlara dayanarak eksik soruşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması, b) Oluşa ve dosya içeriğine göre; mağdur Hamdi'nin sanık Ayhan'ın kız kardeşinin oğlu olduğu, sanık ile kızkardeşi arasında miras nedeniyle devam eden hukuk davasının bulunduğu ve bu nedenle taraflar arasında husumet olduğu, olay tarihinde sanık Ayhan'ın, oğlu Serkan ile birlikte yol üzerinde karpuz sattıkları sırada mağdur Hamdi'nin yanlarından geçtiği ve Serkan ile tartışmaya başladığı, Serkan'ı kolundan tutup ara sokağa götürdüğü, tartışmanın devam ettiği sırada Serkan'ı tekme ve yumrukla darp etmeye başladığı, sanık Ayhan'ın olayı görerek müdahale ettiği ve oğlunu kurtardığı, ancak mağdur Hamdi'nin küfrederek arkadan tekrar saldırarak Serkan'a vurup yere düşürdüğü, ele geçirilemeyen kesici alet ile kendisine müdahale etmek isteyen sanık Ayhan'ı bacağından basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaraladığı, bunun üzerine sanığın bıçakla mağduru hayati tehlike geçirecek şekilde yaraladığı olayda; Mağdurun haksız tahrik oluşturan, sanığın oğlu Serkan'a birden fazla saldırısı, sanığa hakaret edip sanığı kasten yaralaması, eylemlerinin niteliği ve ulaştığı boyut dikkate alındığında; ¼ ila ¾ oranları arasında cezadan indirim öngören TCK.nun 29 maddesinin uygulaması sırasında, alt ve üst sınırlar arasında makul oranda cezadan indirim yapılması yerine asgari hadden indirim yapılarak sanığa fazla ceza tayini, Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin ve katılan Hamdi vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan hükmün, kısmen değişik gerekçeyle tebliğnamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA), 27/09/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.