Tebliğname No : 1 - 2008/101658MAHKEMESİ : Ankara 4. Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ VE NO : 24/10/2007, 2006/252 (E) ve 2007/341 (K)SUÇ : Tehdit, 6136 sayılı Yasaya aykırılık. TÜRK MİLLETİ ADINA Toplanan deliller karar yerinde incelenip, Sanık Mehmet hakkında mağdur Hakan'a karşı silahla tehdit ve 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçlarının sübutu kabul, 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçu yönünden oluşa ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, her iki suç yönünden takdire ilişen cezayı azaltıcı nedenlerin niteliği takdir kılınmış, sanık savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bozma nedenleri dışında herhangi bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin sair temyiz temyiz itirazlarının reddi ile; 1- Sanık hakkında mağdur Hakan'a karşı silahla tehdit suçu yönünden;Oluşa ve dosya içeriğine göre; Mağdurla aralarında geçmişe dayanan husumet bulunan sanık Mehmet'in, olay tarihinde hükümlü bulunduğu ceza infaz kurumundan bayram nedeniyle izin alarak geçici salıverilen mağdur Hakan'ı takip edip, infaz kurumundan ne zaman çıkacağını öğrendiği, ticari otoyla olay yerine gelerek, aralarında hiçbir tartışma yaşanmaksızın 3-4 metre mesafeden mağduru hedef alıp, 6 el ateş ettiği, sanığın eylemi ile eş zamanlı olarak, mağdurun, sanığı tanıması üzerine yanında bulunan tanık Murat ve Engin'i, "hasmım burada, yere yatın" diyerek uyardığı ve binmek üzere olduğu ... plaka sayılı aracın arkasında yere yatarak saldırıdan yara almadan kurtulduğu, atışların aynı aracın sol arka tekerlek ve sol arka kapı kısmına isabet ettiği olayda, mağdurun aşamalarda sanık Mehmet'i yaralama suçundan dolayı hakkında hüküm kurulduğunu beyan etmiş olması karşısında; A- Sanığın geçmişe dayalı husumet nedeniyle, aralarında hiçbir tartışma geçmeksizin, mağdura 6 el ateş ettiği ve mağdurun aracı siper alarak isabet almaktan kurtulduğu dikkate alındığında, 5237 sayılı TCK.nun 82/1-a, 35. maddeleri uyarınca tahammüden öldürmeye teşebbüs suçunun unsurlarının oluşup oluşmadığı tartışılmadan hüküm kurulması, B- Mağdurun, sanığı yaralamaktan hakkında Ankara 23. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2002/1124 esas sayılı dosyasında hüküm kurulduğunu ifade ettiği; sanığın ise inkara yönelik kaçamaklı savunmalarında mağdurun kendisini yaraladığını, ancak bundan ötürü ceza almadığını beyan ettiği anlaşıldığı halde; bu hususlar araştırıldıktan sonra, somut olayda TCK.nun 29. maddesi uyarınca haksız tahrik koşullarının oluşup oluşmadığı tartışılarak hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi, 2- Sanık hakkında 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçu yönünden; A- Suç tarihi ve hüküm tarihi itibari ile yürürlükte bulunan 5252 sayılı Yasanın 5/2. fıkrasının, özel kanunlarda düzenlenen suçlar yönünden, maktu 450.TL adli para cezası öngördüğü gözetilmeksizin, sanık hakkında 6136 sayılı Yasa'nın 13/1. fıkrası uyarınca temel adli para cezası belirlenirken, yazılı şekilde 489.TL olarak fazla cezaya hükmedilmesi, - Hüküm tarihinden sonra yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanun'un 562. maddesi uyarınca değiştirilen 5271 sayılı CMK.nun 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasında; ceza miktarının üst sınırının 2 yıla çıkartılması, soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olan suçlarla ilgili sınırlandırmanın da kaldırılması nedeniyle yerel mahkemece yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması, 3- Sanık hakkında mağdur Hakan'a karşı silahlı tehdit ve 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçları yönünden; A- Gerekçeli kararın başlık kısmında, CMK.nun 232/2-c fıkrasına aykırı olacak şekilde suçun işlendiği yerin gösterilmemesi, B- Hak yoksunlukların uygulanmasına ilişkin hüküm fıkralarında, sanığın TCK.nun 53/1-c bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından şartlı salıverilme tarihine kadar, aynı maddenin 1-a,b,c,d ve e bendindeki diğer haklardan cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmalarına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin tebliğnamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA), aleyhe temyiz bulunmadığından sanığın kazanılmış haklarının CMUK.nun 326. maddesi uyarınca korunmasına, 26/09/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.