Y A R G I T A Y İ L A M I (KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİTEBLİĞNAME : 1-B/2010/175699MAHKEMESİ :Ankara 2. Ağır Ceza MahkemesiTARİH VE NO :31/05/2010-2010/938SUÇ:Adam öldürmek, etkili eylem Adam öldürmek, etkili eylem ve 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun’a aykırı davranmak suçlarından 12 yıl 19 ay 7 gün hapis cezasına hükümlü A.. G..’in bu cezasının Ankara Açık Ceza İnfaz Kurumunda infazı sırasında esrar maddesi kullandığı tespit edildiğinden, Ankara Açık Ceza İnfaz Kurumu Disiplin Kurulunun 04/08/2009 tarihli ve 2009/45 sayılı kararı ile 11 gün hücre cezası ile cezalandırılması ve hükümlünün bu karara itiraz etmeyeceğinin bildirilmesi sebebiyle kesinleşmesi üzerine, infaz hakiminin onayına sunulduğu, 10/08/2009 ila 21/08/2009 tarihleri arasında cezasının infaz edilmesi üzerine, hükümlünün koşullu salıverilme tarihinin, hücreye koyma cezasının infazının tamamlandığı tarihten 1 yıl sonra olan 21/08/2010 olarak tespit edilmesine ilişkin, 25/05/2010 tarihli ve 2010/2 nolu Kalecik Açık Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Kapalı Bölümü Disiplin Kurulu İdare ve Gözlem Kurulu kararına karşı yapılan itirazın reddine dair, Ankara İnfaz Hakimliğinin 28/05/2010 tarihli ve 2010/538 Esas, 2010/517 sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 31/05/2010 tarihli ve 2010/938 değişik iş sayılı kararını kapsayan infaz dosyası incelendi. Tüm dosya kapsamına göre, hükümlünün esrar maddesi kullandığına ilişkin olarak Ankara Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürü A.T. K. tarafından 06/07/2009 tarihinde tutulan tutanak üzerine, aynı gün hükümlünün kan ve idrar örneğinin alınması için Ankara Adli Tıp Kurumu Grup Başkanlığına gönderildiği, 29/07/2009 tarihli Adli Tıp Raporunun, 30/07/2009 tarihinde anılan Ceza İnfaz Kurumuna gelmesini müteakip, 31/07/2009 tarihinde soruşturmaya başlanması suretiyle, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 47/2 fıkrasında belirtilen, “Hükümlülerin diğer disiplin cezalarını gerektiren eylemlerinin öğrenilmesinden itibaren derhal ve en geç iki gün içinde kurum en üst amirince atanan bir görevli tarafından soruşturmaya başlanır.” şeklindeki düzenlemeye aykırı şekilde, 06/07/2009 tarihinde tutulan tutanağa rağmen kanuni zorunluluk olmadığı halde Adli Tıp Raporunun beklenildiği, raporun 23 gün sonra gelmesinden sonra başlatılan soruşturma neticesinde verilen 11 günlük hücreye koyma cezasının 10/08/2009 ila 21/08/2009 tarihleri arasında infaz edilmesi sebebiyle, hükümlünün koşullu salıverilme tarihinin, hücreye koyma cezasının infazının tamamlandığı tarihten 1 yıl sonra olan 21/08/2010 olarak tespit edilerek infazda hükümlü aleyhine sonuç doğurduğu, benzerdurumlarda rapor beklenilmesi ve gecikme halinde infazın bihakkın tahliyeyi de aşacak şekilde uzayarak mağduriyetlere yol açabileceği hususları dikkate alındığında, hükümlünün koşullu salıverilme tarihini uzatan İdare ve Gözlem Kurulunun kararına karşı yapılan itirazın reddine dair karara karşı yapılan itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden söz edilerek Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 11/07/2010 gün 2010/8534/46154 sayılı istemlerine dayanılarak anılan kararın 5271 sayılı CMK.nun 309 maddesi gereğince Kanun Yararına bozulmasına ilişkin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 26/07/2010 gün 175699 sayılı tebliğnamesine bağlı dosyası Dairemize gönderilmekle, gereği konuşulup düşünüldü: T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A I-OLAY: Hükümlü A.. G.. hakkındaki dosya kapsamından; 1-Hükümlünün 13/07/2009 tarih 2009/166 değişik iş sayılı Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesinin içtima kararı ile; hapis ve para cezasından çevrilme hapis cezalarından ötürü 765 sayılı TCK.nun 71 ve 77 maddeleri gereğince toplam 12 yıl 19 ay 7 gün hapis cezasına hükümlü olduğu, işbu cezasının infazı için düzenlenen 07/07/2009 tarihli müddetnameye göre 07/07/2010 tarihinde şartla tahliyeye hak kazandığı, paradan çevrilen hapis cezaları sayılmadığı takdirde 12 yıl 16 ay hapis cezası üzerinden şartla tahliye tarihinin 26/05/2010 tarihi olduğu, 2-İşbu cezanın infazı sırasında Ankara Açık Ceza İnfaz Kurumunca tutulan 06/07/2009 tarihli tutanakla esrar maddesi kullandığının tespit edildiği; Ankara Açık Ceza İnfaz Kurumu Disiplin Kurulunca 04/08/2009 tarih 2009/45 sayılı karar ile 2575 sayılı Yasanın 44. maddesi 3. fıkra g bendine göre hükümlü hakkında 11 gün hücre disiplin cezası verildiği, 3-Kararın hükümlüye 04/08/2009 tarihinde tebliğ edildiği, hükümlünün gönderdiği dilekçe ile aldığı cezaya itiraz etmeyerek cezanın infazının başlatılmasını talep ettiği, 4-Hükümlünün itiraz etmemesiyle kesinleşen işbu kararın infaz hakiminin onayına sunulduğu, 5-10/08/2009 ila 21/08/2009 tarihleri arasında hücre cezasının infaz edildiği, 6-Kalecik Açık-Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Kapalı Bölümü Disiplin Kurulunun 25/05/2010, 2010/2 sayılı kararı ile koşullu salıverilme tarihinin 21/08/2010 olarak belirlendiği, 7-Bu karara karşı yapılan itirazın Ankara İnfaz Hakimliğinin 28/05/2010 tarih, 2010/538 Esas, 2010/517 Karar sayılı ilamıyla reddine karar verildiği, 8-Ankara İnfaz Hakimliğince verilen karara karşı yapılan itirazın Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 31/05/2010 tarih 2010/938 değişik iş sayılı kararı ile reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. II-Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:Ankara İnfaz Hakimliğince verilen 28/05/2010 tarih, 2010/538 sayılı karara karşı yapılan itirazın reddine dair Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 31/05/2010 tarih 2010938 değişik iş sayılı kararının bozulması istemine ilişkindir.III-Hukuksal Değerlendirme:5275 sayılı Yasanın 47 maddesindeki; /(1)”Uyarma, kınama ve bazı etkinliklere katılmaktan alıkoyan cezalar, kurumun en üst amiri tarafından verilir ve uygulanır.(2)Hükümlülerin diğer disiplin cezalarını gerektiren eylemlerinin öğrenilmesinden itibaren derhal ve en geç iki gün içinde kurum en üst amirince atanan bir görevli tarafından soruşturmaya başlanır. (3)Soruşturma en geç 7 gün içerisinde tamamlanır ve düzenlenen rapor ve ekleri disiplin kuruluna sunulur.Soruşturma süresi, eylemin ve soruşturmanın niteliğine göre, infaz hakiminin onayı ile yedi güne kadar uzatılabilir. (4)Disiplin cezaları disiplin kurulunca evrak üzerinden görüşülerek en geç üç gün içinde karara bağlanır…” Emredici hükümlere ve sürelere uyulmayarak ve kanuni zorunluluk olmadığı halde Adli Tıp Raporu beklenerek hükümlü aleyhine şartla salıverilme ve bihakkın tahliye tarihlerini uzatacak sonuçlar doğuran İdare ve Gözlem Kurulu'nun kararı yasaya aykırı bulunmaktadır. İşbu karara karşı yapılan itirazın reddine dair karara karşı yapılan itirazın kabulü yerine reddi yolundaki Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 31/05/2010 tarihli ve 2010/938 değişik iş sayılı kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir. IV-Sonuç ve Karar: Bu nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının istemi yerinde görüldüğünden, Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 31/05/2010 tarihli ve 2010/938 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK.nun 309 maddesi uyarınca (BOZULMASINA), diğer işlemlerin yapılabilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 22/10/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.