Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6760 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 1172 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : 1 - 2012/179923MAHKEMESİ : Adana 4. Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ VE NO : 23/05/2012, 2012/72 (E) ve 2012/151 (K)SUÇ : Kasten öldürmeye teşebbüs TÜRK MİLLETİ ADINA Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın mağdura yönelik kasten öldürmeye teşebbüs suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, takdiri indirim nedeninin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre kurulan hükümde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin suç vasfına, katılan vekilinin haksız tahrikin bulunmadığına yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; Ancak; Dosya kapsamına göre; sanığın daha önce kısa bir süre mağdurun yanında çalıştığı ve tanık Yıldız’ın telefon etmesiyle annesi ile mağdur arasında bir ilişki olduğu konusunda şüpheye düştüğü, olay günü annesinin telefonunun gizli bir numaradan aranması üzerine, telefonu sanığın açtığı, karşı taraftaki kişinin “Alo” demesiyle sanığın bu sesin daha önce yanında çalıştığı mağdura ait olduğunu anladığı ve durumu konuşmak için mağdurun işyerine gittiği, işyerinde mağdurun eşi ve çocuklarının olması nedeniyle işyerinin yan tarafındaki boş tarlaya gittikleri, burada mağdurun sanığa küfür edip tokat atması üzerine çıkan kavgada, sanığın mağdura bıçakla birden fazla darbe vurması neticesinde, mağdurun kalp sol ventrikül ve sol splenik fleksurada laserasyona sebep olacak, hayati tehlike yaratacak ve basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek şekilde yaraladığı olayda; a) Suça teşebbüs uygulamasını düzenleyen, 9-15 yıl arasında hapis cezası öngören TCK'nun 35.maddesinin uygulanması sırasında, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı birlikte dikkate alınarak alt ve üst sınırlar arasında üst sınıra yakın bir ceza tayini yerine yazılı şekilde 10 yıl ceza tayin edilerek sanığa eksik ceza tayini, b) Sanığın annesinin sadakat yükümlülüğünün kendi eşine karşı bulunduğu, oğlu olan sanık yönünden bir yükümlülüğü bulunmadığı dikkate alınarak, mağdurdan sanığa yönelen küfür ve basit darptan ibaret haksız tahrik teşkil eden söz ve davranışların ulaştığı boyut dikkate alındığında, cezanın dörtte birinden dörtte üçüne kadar indirimini öngören TCK’nun 29.maddesinin uygulanması sırasında alt ve üst sınırlar arasında makul bir indirim yerine yazılı şekilde 1/2 oranında indirim yapılarak sanığa eksik ceza tayini, Bozmayı gerektirmekle, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak (BOZULMASINA), 22/11/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.