TEBLİĞNAME : 1-B/2010/233466Mahkemesi:(İSTANBUL) Dördüncü Ağır Ceza MahkemesiTarih Esas Karar No:28/01/2010-409/17 Suç:Adam öldürmek Adam öldürmek suçundan Ö.. O.. hakkında verilen hüküm Dairemizce onanarak kesinleşmiş olup 01.06.2005 tarihinde 5237 sayılı Yasanın yürürlüğe girmesi nedeniyle yeniden duruşma açılarak TCK.nun 448,59/2 maddeleri gereğince hükümlülüğüne dair (İSTANBUL) Dördüncü Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 28/01/2010 gün ve 409/17 sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi hükümlü müdafii tarafından istenilmiş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle: incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi. TÜRK MİLLETİ ADINA 765 Sayılı TCK.nun 31, 33. maddelerinin uygulanmasına karar verilmemiş ise de, bu hususun infaz aşamasında dikkate alınması mümkün görülmüştür. Hükümlü Ö.. O.. hakkında 765 Sayılı TCK.nun 448, 51/1, 59, 31 ve 33. maddeleri gereğince kurulup, Yargıtay 1. Ceza Dairesince ONANMAK suretiyle kesinleşen hükümden sonra yürürlüğe giren 5237 Sayılı TCK.nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddesi uyarınca yeniden duruşma açılarak yapılan uyarlama sonucu bozmaya uyularak kurulan hükümde bozma nedenleri dışında kanuna aykırı cihet görülmemiştir, Ancak; 1)Cezaların eşitliği halinde 5237 sayılı TCK 53. maddesi 765 sayılı TCK.nun 31, 33. maddelerine göre sanık lehine olduğundan, 5237 sayılı TCK.nun 81/1, 29, 62 ve 53. maddeleri uyarınca hüküm kurulması gerekirken 765 Sayılı TCK. ile hüküm kurulması, 2)Kabule göre; a)765 sayılı TCK. uyarınca verilmiş olan kesinleşmiş hükmün lehe olduğunun kabul edilmesi durumunda uyarlama talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, infazda tereddüt oluşturacak şekilde 765 sayılı TCK. uyarınca yeniden hüküm kurulması, b)Tahrik nedeniyle indirim yapılırken, hüküm fıkrasında madde numarasının gösterilmemesi suretiyle CMK.nun 232/6. maddesine aykırı davranılması, Bozmayı gerektirmiş,hükümlü ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, re’sen de temyize tabi hükmün CMUK.nun 321. maddesi uyarınca tebliğnamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA), ceza miktarına, tutuklulukta ve hükümlülükte geçen süreye göre hükümlünün infazın durdurulması talebinin reddine 14/02/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.