Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6612 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 6154 - Esas Yıl 2011





TEBLİĞNAME : 1-B/2011/123910MAHKEMESİ :(ADANA) Üçüncü Ağır Ceza MahkemesiTARİH VE NO :22.03.2010-2008/286E-2010/115KSUÇ:Adam öldürmeye yardım ve izinsiz silah taşımak Adam öldürmeye yardım ve izinsiz silah taşımak suçlarından sanık R. G. hakkında verilen hüküm Dairemizce onanarak kesinleşmiş olup 01.06.2005 tarihinde 5237 sayılı Yasanın yürürlüğe girmesi nedeniyle yeniden duruşma açılarak öldürmeye yardım suçundan TCK.nun 81,39/1-2,62.maddeleri gereğince hükümlülüğüne, izinsiz silah taşımaktan uyarlama talebinin reddine dair (ADANA) Üçüncü Ağır Ceza Mahkemesinden verilen gün ve sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi hükümlü müdafii tarafından istenilmiş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle: incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi. TÜRK MİLLETİ ADINA Hükümlü R. G. hakkında 765 sayılı TCK.nun 448,65/3,59; 6136 sayılı Kanunun 13/1,765 sayılı TCK.nun 59.maddeleri gereğince kurulup, Yargıtay 1. Ceza Dairesince ONANMAK suretiyle kesinleşen hükümlerden sonra yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK.nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddesi uyarınca yeniden duruşma açılarak yapılan uyarlama sonucu kurulan hükümlerde, hükümlü müdafiinin sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak; 1) Uyarlamaya tabi tutulan Adana 3.Ağır Ceza Mahkemesinin 1998/282 esas ve 2001/108 karar sayılı dava dosyasının denetime olanak verecek şekilde aslı yada onaylı sureti dosya içerisine alınmadan, onaysız karar suretinin dosya içine alınmasıyla yetinilerek yazılı şekilde hüküm kurulması, 2) Uyarlama yargılaması sonucu kurulan hüküm ile önceki hüküm tümüyle ortadan kalktığından, kesinleşen karardaki yargılama giderleriyle ilgili olarak, infaz durumu da gözetilmek suretiyle yeniden hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi, 3) 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan kurulan hükümde, lehe yasa karşılaştırması yapılırken, 5237 sayılı TCK.nun 50 ve 51.maddelerinin uygulanıp uygulanmayacağının karar yerinde tartışılmaması, Bozmayı gerektirmiş olup, hükümlü müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin tebliğnamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA), 03/11/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.