Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 656 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 2076 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSuç : Tasarlayarak öldürmeHÜKÜM : TCK'nun 82/1-a, 62 maddeleri uyarınca müebbet hapis cezası TÜRK MİLLETİ ADINA Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık ...'in, maktul ...'i kasten öldürme suçunun sübutu kabul edilmiş, takdiri indirim sebebinin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmediğinden, sanık müdafiinin “haksız tahrik hükmünün uygulanması gerektiğine” yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak; Oluşa ve tüm dosya kapsamına göre; maktulün kardeşlerine ait şirketten alacaklı olan sanığın, alacağını tahsil amacıyla zaman zaman maktulün yanına giderek “borçlarını ödemeleri hususunda kardeşleri ile konuşmasını” istediği, olaydan bir kaç gün önce de bu husustan dolayı maktulü tehdit ettiği, alacağının tahsil edilmesi konusunda maktulün kendisine hiç bir şekilde yardımcı olmadığını düşünen sanığın, olay günü yolda gördüğü maktulün yanına yaklaşarak av tüfeğiyle iki el ateş edip yaraladığı, tüfeğin tutukluk yapması üzerine de satırla yedi kez vurarak maktulü öldürdüğü anlaşılan olayda; 1-) Sanığın, maktulü öldürme konusunda önceden karar verip plan yaptığına, bu kararında sebat ve ısrar gösterip, makul bir süre geçmesine rağmen caymadığına ve olay günü maktulü bu plan gereği öldürdüğüne ilişkin yeterli ve inandırıcı delil bulunmadığı, olayda tasarlamanın şartlarının oluşmadığı, sanığın eylemine uyan kasten öldürme suçundan TCK'nun 81/1. maddesi uyarınca cezalandırılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde tasarlayarak öldürme suçundan mahkumiyet hükmü kurulması, 2-) 24.11.2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. ve 2015/85 K. sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin iptal edilen bölümleri nazara alındığında, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, re'sen de temyize tabi olan hükmün tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak BOZULMASINA, 18.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.