Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6558 - Karar Yıl 2009 / Esas No : 1053 - Esas Yıl 2008





S....'ı kasten öldürmekten sanık M.....'nın yapılan yargılanması sonunda: Hükümlülüğüne ilişkin (İzmir Onbirinci Ağır Ceza Mahke-mesi)'nden verilen 26.12.2006 gün ve 228/72 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi sanık müdafii tarafından istenilmiş olduğundan, dava dosyası C.Başsavcılığı'ndan tebliğname ile Dairemize gönderilmekle incelendi ve aşağıdaki karar tespit edildi. Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, takdir ve tahrike ilişkin cezayı azaltıcı sebebin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin meşru müdafaaya vesaireye yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle; Ancak; 1-Dosya kapsamına göre, olaydan kısa bir süre önce alkollü olan maktulün, sanığa yanındaki arkadaşı tanık E.... ile birlikte küfür ederek sataşması nedeniyle yanlarından uzaklaşıp annesinin evine gitmek üzere yolda yürümekte olan sanığı görünce, tanık E....'in kullandığı seyir halindeki traktörden atlayarak sanığın üzerine koşup itekleyerek yere yıktığı, küfür edip tehdit ederek tekme ve yumruk attığı sırada sanığın geceleyin ve kavga ortamında üzerinde taşıdığı ve suçta kullandığı bıçakla maktule bir kez vurup engel olmadığı halde eylemini sürdürmeyip kaçıp gittiği, bıçak darbesinin maktulün sol uyluk ön yüz orta bölümüne isabet ettiği ve otopsi raporunda belirtildiği şekilde kesici delici alet yaralanmasına bağlı sol arteria ve enafemorolis yaralanması ile dış kanama sonucu maktulün ölümüne neden oLduğu, sanığın kastının yaralama olarak vasıflandırılarak 5237 sayılı TCK'nın 87/4. maddesi uyarınca cezalandırılması, ancak temel cezanın belirlenmesinde alt sınırdan uzaklaşmak gerekip gerekmediğinin de tartışılması gerekirken,yazılı şekilde kasten öldürmek suçundan cezalandırılması suretiyle fazla cezatayini, 2-5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi uyarınca belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılan sanık hakkında velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından getirilen kısıtlamanın 53. maddenin 3. fıkrası uyarınca şartla salı verilme tarihine kadar geçerli olduğunun gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün tebliğnamedeki düşünce hilafına (BOZULMASINA), 03.11.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.