1-) Hükümlü Y.. S.. hakkındaki dosya içeriğinden; 08.05.1997 doğumlu olan hükümlünün, 01.11.2011 tarihinde çocuk maktul B.. K..'u kasten öldürme suçundan Erzurum 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 30.12.2013 gün, 2012/90 esas ve 2013/311 sayılı kararı ile TCK'nun 82/1-e, 29, 31/2. maddeleri uyarınca 10 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, hakkında verilen bu kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmış olup, bu kararın kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü 16.10.2015 gün ve 94660652-105-25-11191-2015-21002/67090 sayılı yazılı istemlerine müsteniden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 04.11.2015 tarihli ve 2015/349710 sayılı tebliğnamesi ile Daireye ihbar ve dava evrakı tevdii kılınmıştır.2- ) Kanun yararına bozma isteminin kapsamı;5237 sayılı TCK’nun 31/2-son maddesindeki "...bu halde her fiil için verilecek hapis cezası 7 yıldan fazla olamaz" hükmü gözardı edilerek sonuç olarak 7 yıl hapis cezası yerine sanığın aleyhine olacak şekilde 10 yıl hapis cezasına hükmedilmesinin doğru olmadığına ilişkindir.3- ) Hukuksal değerlendirme;5271 sayılı CMK'nun 309. maddesine göre; temyiz incelemesi yapılmaksızın kesinleşen karar veya hükümlere karşı "kanun yararına bozma" isteminde bulunulabileceği öngörülmüştür. Aynı maddenin 4. fıkrasının (d) bendinde ise "hükümlünün cezasının kaldırılmasını gerektiriyorsa cezanın kaldırılmasına, daha hafif bir cezanın verilmesini gerektiriyorsa bu hafif cezaya Yargıtay ceza dairesi doğrudan hükmeder"5237 sayılı TCK'nun 31/2. maddesine göre; "Fiili işlediği sırada oniki yaşını doldurmamış olan çocukların ceza sorumluluğu yoktur. Bu kişiler hakkında, ceza kovuşturması yapılamaz; ancak, çocuklara özgü güvenlik tedbirleri uygulanabilir. Fiili işlediği sırada oniki yaşını doldurmuş olup da onbeş yaşını doldurmamış olanların işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamaması veya davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişmemiş olması halinde ceza sorumluluğu yoktur. Ancak bu kişiler hakkında çocuklara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur. İşlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin varlığı halinde, bu kişiler hakkında suç, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektirdiği takdirde oniki yıldan onbeş yıla; müebbet hapis cezasını gerektirdiği takdirde dokuz yıldan onbir yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Diğer cezaların yarısı indirilir ve bu halde her fiil için verilecek hapis cezası yedi yıldan fazla olamaz".Şeklindeki yasal düzenlemelere göre kanun yararına bozma isteminin konusu somut olay değerlendirildiğinde, 5237 sayılı TCK'nun 82/1-e, 29, 31/2. maddeleri uyarınca yapılan uygulama sonucunda verilen 10 yıl hapis cezasının 31/2-son maddesi uyarınca 7 yıla indirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi yasaya aykırı olup, kararının bu nedenle CMK'nun 309. maddesi uyarınca Kanun yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir. 4-) Sonuç ve Karar; Açıklanan nedenlerle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının istemi yerinde görüldüğünden, Erzurum l. Ağır Ceza Mahkemesinin 30.12.2013 gün, 2012/90 esas ve 2013/311 sayılı kararının CMK'nun 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bozma nedeni yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, CMK'nun 309/4-d maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasında TCK'nun 82/1-e, 29, 31/2. maddeleri uyarınca yapılan uygulamadan sonra gelmek üzere "TCK'nun 31/2. madde son cümlesi gereğince sanığa verilebilecek ceza 7 yıldan fazla olamayacağından sanığın 7 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına" ibaresinin hüküm fıkrasına eklenmesine, karardaki diğer hususların aynen korunmasına, dosyanın Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 28/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.