Tebliğname No : 1 - 2012/93517MAHKEMESİ : İzmir 3. Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ VE NO : 28/04/2011, 2010/389 (E) ve 2011/95 (K)SUÇ : Tasarlayarak öldürme, bu suça teşebbüs, bu suça iştirak TÜRK MİLLETİ ADINA 1-Temyiz edenlerin sıfatları ve dilekçelerinin içeriklerine göre temyiz incelemesi, sanık Şerif Ali'nin "tasarlayarak öldürme" suçu ve mağdur Zehra'ya yönelik eyleminden kurulan hükümler yönünden yapılmıştır. Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık Ş. A.'nin "tasarlayarak öldürme" suçu ve mağdur Zehra'ya yönelik eyleminin sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde "tasarlayarak öldürme" suçunun niteliği tayin, cezayı azaltıcı indirim nedeninin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin sübuta; maktulden müdahil Fuat vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak; Dosya kapsamına göre, sanık Ş.A.'nin mağdur Zehra'nın eşi, maktul Çilem'in de Zehra'nın kardeşi olduğu, Çilem'in bir süre birlikte yaşadığı erkek arkadaşının askere gitmesinin ardından babasının evine dönmek istediği, ancak babasının kendisini kabul etmemesi üzerine, ablası Zehra ve eniştesi sanık Ş. A.'nin yanına sığındığı, bu süreç içinde Ş. A.'nin Çilem'le gönül ilişkisi yaşadığı, 03.08.2008 gününde TCK.nun 6/1-b maddesi kapsamında "çocuk" olan Çilem'le cinsel ilişkiye girdiği ve İzmir Dokuzuncu Ağır Ceza Mahkemesinin 26.01.2009 gün ve 325/16 sayılı kararıyla, "reşit olmayanla cinsel ilişkiye girme" suçundan on ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, bu olayın ardından Çilem'i sahiplenmeye çalışan Ş. A.'nin, eşi Zehra ile aralarında çekişme başladığı, bu çekişmenin sonucu olarak da Ş. A.hakkında maktule ve mağdureyi kasten yaralama suçundan kamu davası açıldığı ve bu suçlardan da Kemalpaşa Sulh Ceza Mahkemesinin 29.05.2009 gün ve 517/413 sayılı kararıyla cezalandırılmasına karar verildiği, bu suçlardan tutuklu olarak cezaevine giren Şerif Ali'nin, kendisini aldattığını ve eşi Zehra ile birlikte ahlak dışı bir yaşam sürmeye başladığı düşüncesine kapıldığı Çilem'i öldürmeye karar verdiği, cezaevinde tanıştığı sanık Erdal'a Çilem'in yanında Zehra'yı da öldüreceğini söyleyerek, bu düşüncesini paylaşmak suretiyle kendisinden yardım istediği, bir süre sonra tahliye olan sanıkların olay günü buluştukları, buluşmadan hemen önce Erdal'ın, Ş. A.'nin telefonla karşısındaki kişiyle konuşurken, evinden ayrılan eşi Zehra ve baldızı Çilem'in yerlerini tespit ettiğini ve onları öldüreceğine yönelik sözlerine şahit olduğu, Ş. A.'nin, sabıkalı olduğu ve silah temin edemeyeceği düşüncesiyle, parasını da vererek, Erdal'dan kendisi için bir av tüfeği almasını istediği, Erdal'ın bu isteği kabul ederek Ş. A.'nin gösterdiği bayiden, suçta kullanılan av tüfeğini satın alarak Ş. A'ye teslim ettiği, akabinde Ş. A.'nin Erdal'a eylemi birlikte gerçekleştirmeyi teklif ettiği, ancak Erdal'ın bu teklifi kabul etmemesi üzerine, dipçik kısmını kestiği av tüfeğini bir kutu içine sakladığı, akabinde Ş. A.'nin tek başına, eşi Zehra'nın, baldızı Çilem'le birlikte kaldığı eve gittiği, evin önünde bulunan Zehra'nın başına tüfeği dayadığı, Zehra'nın zile basması üzerine içerde bulunan Ş.. A.'yi fark eden Çilem'in korkusundan önce kapıyı açmadığı, Ş. .'nin ablası Zehra'yı öldürmekle tehdit etmesi üzerine Çilem'in kapıyı açmak zorunda kaldığı, akabinde içeri giren Ş.f A.'nin Çilem'e doğru ateş etmeye çalıştığı, tutukluk yapan tüfeğine yeni bir fişek koyduğu, kaçmakta olan Çilem'in arkasından giderek, "ben ablanı istemiyordum, seni istiyordum, senin yüzünden cezaevinde yattım, sen ise başka birini seçtin, benim olmayacaksan, ben de seni başkasına yar etmem" demek suretiyle, yakın mesafeden başına doğru ateş ettiği Çilem'i öldürdüğü, ardından Zehra ile yardıma gelen tanık Musa'nın elinden kurtularak kaçtığı olayda, a)"Tasarlayarak öldürme" suçu yönünden, Maktul Çilem'den sanığa yönelen ve haksız tahrik oluşturan herhangi bir söz veya davranış bulunmadığı halde, haksız tahrik hükmünün uygulanması suretiyle eksik ceza tayini, b)Mağdur Zehra'ya yönelik eylem yönünden, aa)Sanığın eylemine bağlı olarak ortaya çıkan kastının öldürmeye yönelik olduğuna dair her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı kanıtların bulunmadığı, sanığın asıl hedefinin maktul Çilem olduğu, mağdur Zehra'ya yönelik eyleminin TCK.nun 106/2-a maddesinde düzenlenen "silahlı tehdit" suçunu oluşturduğu ve bu suçtan cezalandırılması gerektiği halde, suçun niteliğinde yanılgıya düşülerek, yazılı biçimde "öldürmeye teşebbüs" suçundan hüküm kurulması, bb)Mağdur Zehra'dan sanığa yönelen ve haksız tahrik oluşturan herhangi bir söz veya davranış bulunmadığı halde, haksız tahrik hükmünün uygulanması suretiyle eksik ceza tayini, c)Sanığın adli sicil kaydında yer alan sabıkalarının tekerrüre esas olup olmadığının karar yerinde tartışmasız bırakılması, Bozmayı gerektirmiş olup, sanık Ş.A. müdafii, müdahil Fuat vekili ve Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu sebeplerle yerinde görüldüğünden, kısmen resen de temyize tabi hükümlerin kısmen tebliğnamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA), 15/01/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.