Tebliğname No : 1 - 2011/180843MAHKEMESİ : Şanlıurfa 2. Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ VE NO : 18/02/2011, 2010/269 (E) ve 2011/47 (K)SUÇ : Kasten yaralama, olası kastla yaralama, 6136 sayılı Kanuna aykırılık. TÜRK MİLLETİ ADINA 1- Sanık İ.. B..’ın “mağdur Halil’i olası kastla yaralama” ve “6136 sayılı Kanuna muhalefet” suçları yönünden, 5271 sayılı CMK’nun 231/5. maddesi uyarınca verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin hükümler, aynı Kanunun 231/12. maddesi uyarınca itiraz yoluna tabi olup, temyiz kabiliyeti bulunmadığından, sözkonusu hükümlerin itiraz merciince incelenmesi mümkün görülmüş; temyiz edenin sıfatı ve dilekçesinin içeriğine göre temyiz incelemesi, sanığın “mağdur İbrahim’i kasten yaralama” suçundan kurulan mahkumiyet hükmü yönünden yapılmıştır. 2- Sanık hakkında “mağdur İbrahim’i tehdit” suçundan zamanaşımı süresi içinde soruşturma yapılması mümkün görülmüştür. 3- Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık İ.. B..’ın mağdur İbrahim’e karşı eyleminin sübutu kabul, cezayı azaltıcı takdiri indirim nedeninin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya verilen hükümde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin, meşru savunmaya yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak; Dosya kapsamına göre, sanık ile mağdurun önceden tanıştıkları, Ahmet isimli cezaevinde bulunan şahsın, arkadaşı olan sanıktan, karışmış olduğu bir olay nedeni ile mağdurun Cumhuriyet Savcılığında aleyhine vermiş olduğu ifadeyi değiştirmesi konusunda yardım istediği, bu isteği kabul eden sanığın mağduru arayarak kendisi ile görüşmek istediğini söylediği, akabinde mağdurun tıraş olduğu berber dükkanına gittiği, mağduru aracına alarak konuyu kendisine anlattığı, mağdurun ifadesini değiştirmeyeceğini söylemesi üzerine kendisini tehdit ettiği, tarafların sanığın kullandığı otomobille bir süre dolaştıktan sonra tekrar buluştukları yere geldikleri, araçtan inerek tartışmaya başladıkları, mağdurun bir kez daha ifadesini değiştirmeyeceğini söylemesi üzerine, sanığın belinden çıkardığı tabancasıyla önce mağdurun kalçasına doğru bir el ateş ettiği, mağdurun yere düşmesiyle birlikte sanığın mağdurun bacaklarına doğru atışlarına devam ettiği, nihayet tabancasındaki son mermiyi de "öleceksin" demek suretiyle mağdurun sağ koltuk altına sıktığı, ardından, mağdura toplam en az on iki el ateş etmiş olan sanığın suç yerinden kaçtığı olayda, Sanığın söz ve eylemine bağlı olarak ortaya çıkan kastının öldürmeye yönelik olduğu anlaşıldığı halde, mağdurun tanık olarak ifadesinin alındığı soruşturma veya kovuşturma dosyasının getirtilmesi, mağdurun sanığın arkadaşı olan Ahmet isimli şahsa yönelik adli işlemde tanık sıfatıyla Ahmet aleyhine ifade verip vermediğinin saptanması, bu yönde ifade verdiğinin anlaşılması halinde "kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeni ile öldürmeye teşebbüs" suçundan TCK’nun 82/1-g, 35, 62; ifade vermediğinin anlaşılması halinde ise “öldürmeye teşebbüs” suçundan TCK’nun 81, 35, 62. maddeleri uyarınca, mağdurda meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı birlikte değerlendirilerek makul bir ceza ile cezalandırılması yerine, suçun niteliğinde yanılgıya düşülerek, yazılı biçimde "kasten yaralama" suçundan, TCK’nun 86/1, 86/3-e, 87/3 ve 62. maddeleri uyarınca cezalandırılması, Kabule göre, a) Ceza uygulamaları sonucu hükmedilen 5 yıl 12 ay hapis cezası üzerinden, TCK’nun 62. maddesi uyarınca yapılan 1/6 oranındaki indirim sonucu 4 yıl 12 ay hapis cezası yerine yazılı biçimde 5 yıl hapis cezasına hükmedilmesi, b) TCK'nun 86/3-c maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının karar yerinde tartışmasız bırakılması, Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin temyiz istemleri bu sebeplerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak BOZULMASINA, CMUK’nun 326/son maddesinin gözetilmesine, 12/11/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.