Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 6097 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 5393 - Esas Yıl 2011
Tebliğname No : 1/B - 2011/134098MAHKEMESİ : Adıyaman 1. Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ ve NO : 21/12/2010, 2010/28 (E) ve 2010/246 (K)SUÇ : Kasten öldürmeye teşebbüs TÜRK MİLLETİ ADINA 1- Dosya içeriği ve gösterilen gerekçeye göre; suç tarihi itibariyle 12-15 yaş aralığında bulunan suça sürüklenen çocuk Abuzer’in, psikiyatri uzmanı tarafından düzenlenen raporla üzerine atılı fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama, bu fiil ile ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin bulunduğunun belirlendiği, bu nedenle 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunun 35/1. Maddesi uyarınca sosyal çalışma uzmanı tarafından düzenlenecek rapora gerek duyulmadığı, ayrıca hüküm ve inceleme tarihi itibariyle suça sürüklenen çocuğun on sekiz yaşını tamamladığı dikkate alındığında, bu hususta düzenlenecek raporun hukuki yarar sağlayamayacağı göz önünde bulundurularak; tebliğnamenin, Çocuk Koruma Kanunu uyarınca sosyal inceleme uzmanı tarafından düzenlenecek raporun sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğine yönelen ve bozma öneren düşüncesi benimsenmemiştir. 2- Toplanan deliller karar yerinde incelenip, suça sürüklenen çocuk Abuzer’in, çocuk mağdur Mustafa’ya yönelen eyleminin sübutu kabul, takdire ve tahrike ilişen cezayı azaltıcı sebeplerin niteliği ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedeni dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, suça sürüklenen çocuk müdafiinin sübuta, meşru savunmaya vesaireye yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, Ancak; Mağdurun TCK'nun 6/1-b maddesi uyarınca on sekiz yaşını doldurmayıp çocuk olduğu gözetilerek; çocuğu öldürmeye teşebbüs suçundan TCK’nun 82/1-e maddesi uyarınca hüküm kurulması gerektiği düşünülmeksizin, suçun niteliğinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde kasten öldürmeye teşebbüs suçundan hüküm kurulması; Bozmayı gerektirmiş olup, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, CMUK'nun 326/son maddesi gözetilmek kaydıyla hükmün tebliğnamedeki düşünceden farklı gerekçe ile BOZULMASINA; 11.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.