Tebliğname No : 1 - 2011/2776MAHKEMESİ : Kastamonu Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ VE NO : 27/05/2010, 2010/20 (E) ve 2010/103 (K)SUÇ : Annesini öldürme, kasten öldürmeye teşebbüs TÜRK MİLLETİ ADINA 1- İddianamenin kabulü kararı 18/03/2010 tarihli celsede okunduktan sonra duruşmaya başlanıldığı anlaşıldığından, tebliğnamede yer alan ve bu hususla ilgili olarak bozma öneren düşünceye iştirak edilmemiştir. 2- Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık C.. E..'in maktül Necibe'yi nitelikli kasten öldürme, mağdur Mehmet Tevfik'i kasten öldürmeye teşebbüs suçlarının sübutu kabul edilmiş, sanıkta şizofreni denilen akıl hastalığının mevcut olduğu ve eylemlerini bu hastalığın sonucu olarak işlediği anlaşılmış, hakkında 5237 sayılı TCK.nun 32. maddesi uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin sübuta ilişen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, Ancak; Sanık hakkında düzenlenen Adli Tıp Kurumu 4 İhtisas Dairesinin 19/10/2009 tarihli rapor ile 30/04/2009 tarihinde sanığı bulunduğu suça karşı cezai sorumluluğu olmayıp hakkında TCK’nun 32/1 maddesinin tatbiki ile TCK'nun 57. maddesi gereğince koruma ve tedavi amaçlı akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirlerinin uygulanmasının uygun bulunduğuna ilişkin raporuna istinaden Devrekani Sulh Ceza Mahkemesinin TCK'nun 32/1 maddesinin tatbiki ile TCK'nin 57. Maddesi gereğince koruma ve tedavi amaçlı akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına ilişkin 06/11/2009 tarihli kararı gereğince Devrekani Cumhuriyet Başsavcılığının 11/11/2009 tarihli yazıları ile sevk edildiği Samsun Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinde koruma ve tedavi amaçlı tutulurken Samsun Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinin 11/02/2010 tarihli raporu ile toplum açısından tehlikeliliğinin önemli ölçüde azaldığı ve 10 (on) yıl süre ile 3 (üç) ayda bir kontrolünün uygun olduğuna ilişkin raporu üzerine Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesinin 12/02/2010 kararı ile 10 (on) yıl süre ile 3 (üç) ayda bir tıbbı kontrol ve takibinin yapılması kaydı ile taburcu edilmesine karar verilmiş olması karşısında; sanık hakkında bundan sonra yeni bir rapor alınmamış olduğu halde, sonraki raporlar gözardı edilmek suretiyle Adli Tıp Kurumu 4 İhtisas Dairesinin 19/10/2009 tarihli raporuna istinaten TCK'nun 57. Maddesi gereğince koruma ve tedavi amaçlı akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün CMUK.nun 321. maddesi uyarınca tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak BOZULMASINA, 07/11/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.