Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6003 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 10549 - Esas Yıl 2008





TEBLİĞNAME : 1-B/2008/199478MAHKEMESİ : (ANKARA) Sekizinci Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ VE NO :11/06/2008 - 97/197 SUÇ :Öldürmeye teşebbüsten ve izinsiz silah taşıma G.. Y.. ve H.. Y..'ı kasten öldürmeye teşebbüsten ve izinsiz silah taşımaktan sanık K.. A..'ın yapılan yargılanması sonunda: Hükümlülüğüne ilişkin (ANKARA) Sekizinci Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 11/06/2008 gün ve 97/197 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi sanık müdafileri ve müdahiller vekili taraflarından istenilmiş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle; incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi. TÜRK MİLLETİ ADINA Toplanan deliller karar yerinde, incelenip, sanık Kemal’in suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçların niteliği tayin, takdire ilişen cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanık ve müdafinin, gerekçenin yetersiz olduğuna, suçların vasfına, sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nun 27. maddesinin uygulanması gerektiğine, fazla ceza verildiğine ve 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçunda 5237 sayılı TCK’nun 51. maddesinin uygulanması gerektiğine yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine; Ancak, 1) Oluşa, dosya içeriğindeki delillere ve Adli Tıp Kurumu Şube Müdürlüğü’nün 24.07.2007 tarihli rapor içeriğine ve 03.06.2008 tarihli bilirkişi mütalaasına göre, sanığın tabancayla ateş ederek, mağdur Haydar’ı hayati önemi bulunan sırt bölgesinden, akciğerde yaralanma ve omurilik kırığı ve organ işlevinin devamlı kaybı niteliğinde, hayati tehlike geçirecek şekilde iki isabetle vurarak öldürmeye teşebbüs ettiği anlaşılmakla, kullanılan aracın elverişliliği, atış sayısı, isabet yerleri, yara durumları ve meydana gelen zararın ağırlığına göre, sanık hakkında mahkumiyet hükmü kurulurken 5237 sayılı TCK’nun 35. maddesi uygulamasında üst sınıra yakın bir miktarda ceza tayini gerektiği düşünülmeden, yazılı şekilde eksik ceza verilmesi; 2) Oluşa ve kabule göre, sanığın olay öncesinde müteahhitlik yapan ve kardeş olan mağdurların yaptıkları bir inşaattan daire satın almak üzere kendileriyle anlaşması, 45.000-TL kadar bir miktarı elden ödemesi, kalan miktar içinse senet yapması fakat mağdurların taahhüt ettikleri evi başkasına satmaları, sanığa başka bir ev vermeyi önermeleri ve sanığın da bunu kabul etmesine rağmen ikinci evi de vermeyip kendisini oyalamaları dışında; Sanığın savunmalarında, mağdurlarla birkaç kez telefonda görüştüğünü ve bu görüşmeler sırasında mağdurların kendisine küfür ve tehditlerde bulunduklarını beyan etmesi ve 11.06.2008 tarihli oturumda dinlenen tanık M. A.’ın da bu doğrultuda mağdurların, sanığa yönelik küfür ve tehditlerini duyduğuna ilişkin anlatımlarda bulunması karşısında, bu durumun da haksız tahrik hükümlerinin uygulanmasında dikkate alınması gerekip gerekmediğinin tartışmasız bırakılması; Yasaya aykırı, sanık müdafinin ve müdahiller vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmekle ve 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan kurulan hükmün de aralarındaki hukuki ve fiili irtibatı nedeniyle hükümlerin kısmen tebliğnamedeki düşünce gibi BOZULMASINA, verilen ceza miktarına ve tutuklulukta geçen süreye göre sanık müdafinin tahliye isteminin reddine; 22/09/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.