Tebliğname No : 1 - 2011/353160MAHKEMESİ : Bolu Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ VE NO : 18/08/2011, 2011/63 (E) ve 2011/130 (K)SUÇ : Kasten öldürme TÜRK MİLLETİ ADINA Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık Ramazan'ın, maktul Hilmi'ye yönelik eyleminin sübutu kabul, takdire ve tahrike ilişen cezayı azaltıcı sebeplerin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle değerlendirilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, katılan Bayram'ın suç niteliğine, teşdiden ceza tayin edilmesi gerektiğine yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine; Ancak; Oluşa ve dosya kapsamına göre; sanığın kızkardeşleriyle ilgili olarak çıkan dedikoduları konuşmak için tanık İsmail'in kendi telefonundan maktul Hilmi ile konuştuğu sırada maktulün isteği üzerine telefonu sanığa verdiği, maktulün, telefonda sanıkla tartışarak hakaret ettiği ve tanık Melek ile İsmail'in uyarılarını dikkate almadan "bekleyin geliyorum" diyerek telefonu kapattığı, sanığın evinin önüne gelerek hakarete devam edip sanığı öldürmekle tehdit ettiği ve bağırarak sanığın dışarıya çıkmasını istediği, sanığın kardeşi tanık Melek ile tanık İsmail'in, maktulü uzaklaştırmak içim dışarıya çıktıkları sırada sanığın, tek kırma av tüfeğini alarak üst kata ç??ktığı ve pencereden sokak lambası altında bekleyen maktülün sol bacağına bir el ateş ettiği, tüfeğini tekrar doldurduğu ancak eylemine devam etmeyerek olay yerinden kaçtığı, sanığın kardeşi Melek tarafından çağrılan ambulans ile hastaneye kaldırılan maktulün sol bacak ön yüzden isabet alması sonucu sol femoral arter ve sol femoral ven yaralanmalarından gelişen dış kanama sonucu öldüğü olayda; a) Atış sayısı, hedef alınan bölge, ölümü meydana getiren yaranın yeri ve niteliği göz önüne alındığında, özellikle hayati bölgelerin hedef alındığını, öldürme kastı ile hareket edildiğini gösteren her türlü kuşkudan uzak, kesin ve yeterli kanıt bulunmadığı anlaşıldığı, halde; kasten yaralama sonucu ölüme neden olma suçundan, 5237 sayılı Yasanın 87/4.maddesi 2. cümlesi, 29, 62. maddeleri uyarınca, ancak ölüme neden olan yaranın niteliği dikkate alınarak, temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak hüküm kurulması yerine, yazılı şekilde aynı yasanın 8l/l, 29 ve 62. maddeleri uyarınca hüküm kurulması, b) Maktulden kaynaklanan ve haksız tahrik oluşturan söz ve hareketlerin ulaştığı boyut dikkate alınarak, 12 ile 18 yıl arasında hapis cezası öngören 5237 sayılı TCK.nun 29. maddesinin uygulanması sırasında, alt ve üst sınırlar arasında makul bir ceza tayini yerine, 18 yıl hapis cezasına hükmedilerek fazla ceza tayini, Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak (BOZULMASINA), 28/01/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.