Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5932 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 4173 - Esas Yıl 2015





Tebliğname No : 1 - 2015/244199MAHKEMESİ : Batman 2. Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ VE N O : 26/09/2013, 2013/97 (E) ve 2013/229 (K)Suç : Kasten öldürmeTÜRK MİLLETİ ADINA I- Sanık müdafiinin yasal süreden sonra olan duruşmalı inceleme isteminin, CMUK'nun 318. maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir. II- Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık B.. E..'in, maktul M.. T..'i kasten öldürme suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç vasfı tayin edilmiş, bozma nedeni saklı kalmak kaydıyla kusurluluğu etkileyen nedenlerden haksız tahrikin nitelik ve derecesi ile takdiri indirim sebebi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle değerlendirilerek reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmediğinden, katılan vekilinin "haksız tahrik hükmünün uygulanmaması gerektiğine", sanık müdafiinin "suçun vasfının belirlenmesinde hata yapıldığına, TCK'nun 27/2. maddesinin uygulanması gerektiğine" vesaireye yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak; 1-) Oluşa, tüm dosya kapsamına, sanık için düzenlenen adli raporda darp veya cebir izine rastlanılmadığının belirtilmesine göre, maktulden kaynaklanan, haksız tahrik oluşturan söz ve davranışların niteliği ve ulaştığı boyut göz önünde bulundurularak, 12 yıldan 18 yıla kadar hapis cezası öngören TCK’nun 29. maddesinin uygulaması sırasında, asgari oranda indirim yapılmasının yeterli olduğu gözetilmeden, yazılı şekilde 16 yıl hapis cezasına hükmolunması suretiyle eksik ceza verilmesi, 2-) 24.11.2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin iptal edilen bölümleri nazara alındığında, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,3-) Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 90.maddesinin delaleti ile Ülkemizin de taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6/3-c maddesi gereğince, ayrıca Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin, anılan maddede yer alan ücretsiz müdafii yardımından yararlanma koşullarından "adaletin selametinin gerektirmesi" kıstası ile ilgili yerleşmiş içtihatları dikkate alınarak; sanığın 5271 sayılı CMK'nun 150/3. maddesi gereğince kendisine atanan zorunlu müdafii yardımından ücretsiz olarak faydalanma hakkı bulunduğu halde, soruşturma evresinde görevlendirilen müdafii ücretinin yargılama giderleri arasında gösterilmesi, Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak BOZULMASINA, bozmanın niteliği ve temyiz incelemesi dışındaki tutukluluk süresi dikkate alınarak tahliye talebinin REDDİNE, 03.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.