Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5867 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 6247 - Esas Yıl 2011





Tebliğname No : 1/B - 2011/182713MAHKEMESİ : Mersin 1.Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ ve NO : 10/03/2011, 2009/362 (E) ve 2011/82 (K)SUÇ : Kasten öldürmeye teşebbüsten TÜRK MİLLETİ ADINA Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, tahrike ve takdire ilişen cezayı azaltıcı sebeplerin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin yasal savunmaya, eksik incelemeye, katılan vekilinin haksız tahrik bulunmadığına yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, Ancak, 1- Oluşa ve dosya kapsamına göre, sanığın, eşini taciz ettiğini iddia ettiği mağduru olay günü aralarında çıkan bir tartışma neticesinde baş, batın, sırt ve kalça bölgelerinden toplam 8 bıçak darbesi ile hayati tehlike geçirmesine neden olmayacak ancak sağ bacakta aksama ve uzuv zaafına neden olacak şekilde yaraladığı eylemine kendiliğinden son verdiği olayda; engel sebep bulunmadığı halde eylemine devam etmeyen sanığın, yaralanma nedeniyle hayati tehlike geçirmeyen mağdura yönelik eyleminde kastının yaralamaya yönelik olduğunun kabulü ile kasten yaralama suçundan cezalandırılmasına karar vermek gerekirken, suç vasfında yanılgı ile hüküm kurulması, 2- Sanık hakkında hapis cezasının kanuni sonucu olarak “belirli haklardan yoksun bırakılma” hükmünün uygulanması sırasında, TCK’nun 53/1-c maddesi uyarınca, “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan” yoksunluğun, sanığın sadece kendi alt soyu bakımından koşullu salıverme tarihine kadar süreceğine, alt soyu olmayanlar yönünden ise cezanın infazına kadar devam edeceğine karar verilmesi gerekirken; yazılı şekilde, alt soy ayırımı yapmadan belirtilen hakları kullanmaktan koşullu salıverme tarihine kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi BOZULMASINA, 04.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.