Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 5813 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 4283 - Esas Yıl 2011
TEBLİĞNAME : 1-B/2011/133153MAHKEMESİ :SAMSUN İkinci Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ VE NO :27/12/2010 - 259/288SUÇ :Kasten öldürme M.. D..'ı kasten öldürmeye teşebbüsten ve izinsiz silah taşımaktan sanık M.. C..'ın yapılan yargılanması sonunda: hükümlülüğüne ilişkin (SAMSUN) İkinci Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 27/12/2010 gün ve 259/288 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi sanık müdafii tarafından istenilmiş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle: incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi. TÜRK MİLLETİ ADINA Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık M.. C..’ın kasten öldürmeye teşebbüs ve 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçlarının sübutunun kabulünde isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; Sanığın daha önce 21.05.2005 tarihinde işlediği ve Samsun 2.Ağır Ceza Mahkemesinde yargılandığı kasten öldürmeye teşebbüs ve izinsiz silah taşıma suçları ile ilgili olarak; Adli Tıp Kurumu 4.İhtisas Kurulu’nun 07.12.2007 tarihli ve 4461 sayılı raporunda, “cezai sorumluluğunu müessir ve kişide irade, şuur ve hareket serbestisini ortadan kaldıracak mahiyet ve derecede olan şizofreni denilen akıl hastalığı saptandığı,sanığın 21.05.2005 tarihinde sanığı bulunduğu suçuna karşı ceza ehliyetinin olmadığına yönelik rapor verildiği, sanığın 03.06.2009 tarihinde işlediği yargılamaya konu suç nedeniyle Adli Tıp Kurumu Gözlem İhtisas Dairesi tarafından yapılan muayene ve müşahade sonucu düzenlenen rapor ve Adli Tıp Kurumu 4.İhtisas Kurulu'nun 30.07.2010 tarihli ve 2795 sayılı raporunda ise, suçu işlediği sırada fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını idrak etme ve bu fiil ile ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğini ortadan kaldıracak boyutta bir akıl hastalığının olduğuna delalet edecek bir tıbbi bulgu ve belgeye rastlanmadığından sanığın cezai ehliyetinin tam olduğunun belirtildiği anlaşılmakla; sanık hakkında düzenlenen raporlar arasında çelişki bulunduğu, raporlar arasındaki çelişkinin giderilebilmesi amacıyla, sanığın dava dosyası ve tüm tedavi evrakı ile birlikte Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu'na sevk edilerek, Adli Tıp Genel Kurulunda muayenesi yapıldıktan sonra suçu işlediği sırada ve şimdiki hali itibariyle akli durumu ve ceza ehliyeti ile ilgili olarak TCK.nun 32/1-2. maddesi kapsamında rapor aldırılması, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde eksik inceleme sonucu hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmekle, sanık hakkında kurulan hükümlerin tebliğnamedeki düşünce gibi BOZULMASINA, 10/10/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.