TEBLİĞNAME : 1-B/2010/193981MAHKEMESİ :TARSUS) Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ VE NO :08/04/2010 - 304/123SUÇ :Tasarlayarak öldürme Eşi S.. E..'i öldürmekten sanık H.. E..'in yapılan yargılanması sonunda: Hükümlülüğüne ilişkin (TARSUS) Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 08/04/2010 gün ve 304/123 sayılı hüküm re'sen temyize tabi olmakla beraber duruşmalı olarak Yargıtay’ca incelenmesi sanık müdafii tarafından da istenilmiş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle; kararda açıklanan nedenle duruşmasız olarak incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi. TÜRK MİLLETİ ADINA 1-a) Sanık müdafiinin yasal süreden sonra yapmış bulunduğu duruşmalı inceleme isteminin reddine karar verilmiştir. b) Cumhuriyet Savcısının katılmadığı tanık F.. K..'ın ifadesinin alındığı Pozantı Asliye Ceza Mahkemesine ait 03/03/2010 tarihli duruşma tutanağında 95076 sicil numaralı Cumhuriyet Savcısının görüldüsü bulunmakla, bu hususa ilişen tebliğnamedeki bozma düşüncesi benimsenmemiştir. 2) Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık H.. E..'in kasten eşini öldürme suçunun sübutunun kabulünde isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; Oluşa, dosya içeriğine göre; sanığın olaydan bir süre önce kendisinin ve eşi maktülenin tanık F.. K.. ile aralarındaki sapkın ilişkinin çevreden duyulması nedeniyle bunalıma girdiğini ve intihara teşebbüs ettiğini beyan etmesi, depresif nöbet tanılarıyla iki kez hastanede yatarak tedavi görmesi karşısında her ne kadar sanık müşahade altına alınarak düzenlenen Dr. Ekrem Tok Adana Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi Sağlık Kurulu raporunda, sanığın davranışlarını yönlendirme yeteneğini kısmen ve ileri derecede etkileyecek akıl hastalığı bulunmadığı ve ceza ehliyetinin tam olduğu belirtilmiş ise de; sanığın cezai ehliyeti konusundaki her türlü şüphenin ortadan kaldırılması amacıyla sanığın tüm tedavi evrakı ile birlikte İstanbul Adli Tıp Kurumuna sevk edilerek, Gözlem İhtisas Dairesinde müşahade altına aldırıldıktan sonra düzenlenecek raporla birlikte Adli Tıp 4.İhtisas Kuruluna gönderilmesi, suçu işlediği sırada ve şimdiki hali itibariyle akli durumu ve ceza ehliyeti konusunda rapor aldırılması, düzenlenen raporlar arasında çelişki çıkması halinde, Adli Tıp Genel Kurulundan, sanığın muayenesi de yapılmak suretiyle aldırılacak rapor sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmekle, sanık hakkında kurulan hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA), 10/10/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.