TEBLİĞNAME : 1-B/2010/19114MAHKEMESİ :(Ankara) Dördüncü Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ VE NO :18/11/2009 gün ve 137/460SUÇ :Kasten öldürmeye teşebbüs T.. Y..'ı kasten öldürmeye teşebbüsten sanık O.. T..'in yapılan yargılanması sonunda: Hükümlülüğüne ilişkin (Ankara) Dördüncü Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 18/11/2009 gün ve 137/460 sayılı hükmün duruşmalı olarak Yargıtay’ca incelenmesi sanık müdafi tarafından istenilmiş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle; kararda açıklanan nedenle duruşmasız olarak incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi. TÜRK MİLLETİ ADINA 1-a) Sanık müdafinin duruşma talebinin cezanın miktarı itibariyle CMUK.nun 318. maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir. b) Dosya içeriğine ve gösterilen gerekçeye göre; mağdurun önce sanığın kaynı tanık Ahmet’e hakaret edip tokat vurduğu, bu durumu öğrenerek olay yerine gelen sanığa da hakaret ederek bıçak çektiği, bunun üzerine sanığın mağdurdaki bıçağı alarak onu yaraladığı olayda, haksız tahrik nedeniyle yapılan indirim oranının makul olduğu anlaşıldığından tebliğnamedeki eleştiri düşüncesi benimsenmemiştir. 2) Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın adam öldürmeye teşebbüs suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde tahrik ve takdire ilişen cezayı azaltıcı sebeplerin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedeni dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafinin TCK’nun 25, 27/2 ve 36. maddelerinin uygulanması gerektiğine, delillerin hatalı takdir edildiğine yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, Ancak; Dosya kapsamından mağdurun suç tarihinde 18 yaşından küçük olduğu anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK.nun 82/1-e maddesi ile hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA), CMUK.nun 326/son maddesi uyarınca cezanın miktarı yönünden sanığın kazanılmış hakkının korunmasına, sanığa verilen cezanın miktarı ve tutuklu kaldığı süre dikkate alınarak tahliye talebinin reddine, 20/09/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.