TEBLİĞNAME : 1-B/2010/329691MAHKEMESİ :ÇORUM) Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ VE NO :01/04/2010 - 364/113SUÇ :Kasten öldürme A.. Y..'ı kasten öldürmekten, Mevlüt Yılmaz'ı kasten yaralamaktan sanık M.. D.., M.. D..'yı kasten yaralamaktan sanık M.Y. yapılan yargılanmaları sonunda: Hükümlülüklerine ilişkin (ÇORUM) Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 01/04/2010 gün ve 364/113 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi C.Savcısı, müdahil-sanıklar müdafii ve müdahiller vekili taraflarından istenilmiş, müdahil-sanıklar müdafii duruşma da talep etmiş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle; sanık Mesut hakkında duruşmalı, sanık Mevlüt'ün temyizi hakkında kararda açıklanan nedenle duruşmasız, müdahillerin temyizi üzerine incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi. TÜRK MİLLETİ ADINA 1-Yasal şartları oluşmadığından, mağdur-katılan sanık Mevlüt müdafiinin duruşmalı temyiz inceleme isteğinin CMUK.nun 318.maddesi. uyarınca reddine karar verilmiştir. 2- Sanık Mesut'a yönelik çalışma özgürlüğünü engelleme, araçla yollarını kesme ve basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralama şeklinde ilk haksız hareketi maktul ve mağdur Mevlüt'ün başlattığı anlaşılmakla, mahkemenin mağdur Mevlüt'e yönelik eylemde tahrik uygulamasına ilişkin kabul ve takdirinde isabetsizlik bulunmadığından tebliğnamedeki bu mağdura yönelik tahrik bulunmadığına ilişkin düşünce benimsenmemiştir. 3- Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıkların suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçların niteliği tayin, bozma nedeni saklı kalmak üzere tahrike ve takdire ilişen cezayı azaltıcı sebeplerin derecesi ve niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle değerlendirilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık Mesut müdafiinin temyiz dilekçesinde ve duruşmada yasal savunmaya,yasal savunma sınırının aşıldığına, olası kastın varlığına vesaireye, mağdur katılan-sanık Mevlüt ve katılan İsmail vekilinin tahrik olmadığına, sanık Mesut'un suçunun sübutuna vesaireye yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, Ancak; Oluşa, dosya içeriğine ve sanıkların açıklamalarına göre; sanık Mesut ile maktulün akraba oldukları ancak sebze satımı işi nedeniyle aralarında husumet bulunduğu, olay günü sanık Mesut ve abisi olan tanık Mehmet' in köylere sebze sattıktan sonra dönüş yolunda maktul ve sanık Mevlüt' ün araçla önlerine geçip durdurduğu, sanık Mesut ve tanık Mehmet'i araçtan indirip maktul'ün sanık Mesut'la, sanık Mev1üt'ün de tanık Mehmet'le kavga etmeye başladıkları, üzerindeki bıçağı çıkaran maktule müdahale eden sanık Mevlüt'ün bıçağı alarak yere attığı ve tanık Mehmet'le tartışmaya devam ettiği, yerdeki bıçağı alan sanık Mesut' un maktulü bıçakladığı, maktulün bıçaklandığını gören sanık Mevlüt' ün elindeki sopayla sanık Mesut'a vurarak kasten yaraladığı olayda; a) Maktul ve sanık Mevlüt'ten kaynaklanan çalışma özgürlüğünü engelleme, araçla yolu kesme, basit tıbbi müdahaleyle giderilecek şekilde etkili eylem şeklindeki haksız hareketler nedeniyle 5237 sayılı Yasanın 29.maddesi uyarınca, daha vahim saldırı ve sonuçlar dikkate alındığında hak, adalet ve nesafet kurallarına uygun şekilde makul bir oranda indirim yapılması yerine öldürme suçunda 12-18 yıl aralığında 12 yıl hapis cezası verilmesi ve mağdur-sanık Mevlüt'e yönelik eylemde ise 3/4 oranında indirim yapılarak eksik ceza tayini, b) Sanık Mevlüt'ün olayın başlangıcında haksız zeminde bulunmasına karşın olayın gelişiminde maktulün bıçaklı saldırısını ve olayın daha fazla büyümesi için çaba gösterdiği, maktulün elindeki bıçağı alıp yere atmasına karşın sanık Mesut' un bunu alarak maktul Adem'i yaralayıp ölümüne neden olduğu ve saldırısını sürdürme olasılığı dikkate alındığında sanık Mesut'a sopayla vurmasının meşru savunma koşullarını taşıdığı ve meşru savunmada aşırıya kaçılmadığı anlaşıldığı halde, 5237 sayılı TCK. nun 25 ve CMK.nun 223. maddeleri uyarınca sanığın beraatine karar verilmesi yerine, delillerin takdirinde hata ile yazılı şekilde kasten yaralama suçundan cezalandırılmasına karar verilmesi, c) Sanık Mesut hakkında mağdur-sanık Mevlüt'e yönelik eylem nedeniyle kurulan hükümde TCK.nun 53. maddesinin uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafii ile katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükümlerin tebliğnamedekidüşünce gibi (BOZULMASINA), 05/10/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.