MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Kasten yaralamaHÜKÜM : Her iki sanık hakkında; TCK.nun 86/2, 29, 62/1, 53/1-2-3 ve 63. maddeleri uyarınca ayrı ayrı 3 ay 22 gün hapis cezası. TÜRK MİLLETİ ADINA 1-) Katılanların hazır bulunduğu 21.01.2016 tarihli oturumda, tefhim olunan hükme karşı katılanlar vekilinin yasal süreden sonra 09.03.2016 tarihinde yapmış bulunduğu temyiz isteminin CMUK'nun 310-317. maddeleri uyarınca REDDİNE,2-) Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıklar ... ve ...'in, maktul ...'i kasten yaralama eylemlerinin sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle değerlendirilip kısmen reddedilmiş, incelenen dosyaya göre bozma üzerine verilen hükümde bozma nedeni dışında isabetsizlik görülmediğinden, sanıklar müdafilerinin sair temyiz itirazlarının reddine;Ancak;Olay gecesi hakkında kasten öldürme suçundan verilen hüküm kesinleşen ... ile sanıklar...’un, eğlenmek için bara gittikleri, sanık ... ile maktul arasında barın tuvaletinde alkolün de etkisiyle birbirine ters baktıkları gerekçesiyle tartışma çıktığı, maktulün, sanık ...’a hakaret edip, tehdit ettiği, barda görevli bulunan personelin kendilerini tartışmamaları konusunda uyardıkları, sanık ... ve maktulün önde, diğer sanık ... ve ... ile maktulün kardeşi... ve kız arkadaşının arkada olmak üzere dışarıya çıktıkları, dışarıda maktulün, sanıklara küfür ettiği, sanık ...’nın, maktule saldırdığı, birbirlerine yumrukla vurdukları, bu sırada sanık ... ve ...’nün de maktule saldırdıkları, ...’nün bıçakla maktulün göğüs bölgesine vurduğu, otopsi raporuna göre maktulün göğüs ön yüz orta hatta, her iki meme başı hizasının hemen altına isabet eden bıçak darbesine bağlı kalp harabiyeti ve kanaması sonucu gelişen kardiyak tamponattan dolayı öldüğü, alt dudağında basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek nitelikte iki adet 0.5 cm. çapındaki raddi yaranın bulunduğu olayda; hakkındaki hüküm kesinleşen ... ile iştirak iradesi içerisinde hareket ettiklerini kabule yeterli kesin nitelikte delil bulunmayan sanıkların, ani gelişen kavgada maktule basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek nitelikte yumrukla vurma ve saldırma şeklindeki eylemlerinin, suça doğrudan katılma ya da suça yardım olarak kabul edilemeyeceği, sanıkların maktule yönelik eylemlerinin 5237 sayılı TCK'nun 86/2. maddesi kapsamında kaldığı ve işledikleri bu suçun takibinin şikayete bağlı olması, şikayet hakkının şahsa sıkı sıkıya bağlı haklardan bulunması, maktul tarafından ölmeden önce sanıklar hakkında usulüne uygun olarak yapılmış şikayet bulunmaması karşısında, haklarında açılan kamu davasının 5237 sayılı TCK'nun 73 ve CMK'nun 223/8. maddeleri uyarınca şikayet yokluğundan düşürülmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde kasten yaralama suçundan cezalandırılmalarına karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş olup, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmekle, sanıklar hakkında kurulan hükümlerin tebliğnamedeki düşünce gibi BOZULMASINA, 27/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.