TEBLİĞNAME : 1-B/2010/22594MAHKEMESİ :BURSA İkinci Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ VE NO :09/06/2009 - 348/189SUÇ :Kastla öldürme A.. K..'i olası kastla öldürmekten sanıklar E.. C.., A.. Ç.. ile M.. İ.., izinsiz silah taşımaktan sanık M.. B.. ile adı geçen sanıklar M.. İ.., E.. C.. ve A.. Ç..'ın yapılan yargılanmaları sonunda: Hükümlülüklerine, sanık M.. B..'ın öldürmeden beraatine ve yaralamadan TCK.nun 25.maddesi gereğince ceza verilmesine yer olmadığına ilişkin (BURSA) İkinci Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 09/06/2009 gün ve 348/189 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi C.Savcısı, sanıklar müdafii ve müdahiller vekili taraflarından istenilmiş, müdahil vekili duruşma da talep etmiş ve hüküm kısmen re'sen de temyize tabi bulunmuş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle; kararda açıklanan nedenle duruşmasız olarak incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi. TÜRK MİLLETİ ADINA 1) Müdahillerin yasal yetkisi bulunmadığından, vekillerinin duruşmalı inceleme isteminin CMUK.nun 318.maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir. 2) Dosya kapsamına göre, olay gecesi sanıklar Erdoğan, Alpaslan ve Murat'ın, sanık Erdoğan'la önceden çekişmeli olan sanık Muhlis'in garson olarak çalıştığı retorana geldikleri, yeniden yemekten sonra restoran çıkışında sanıklar Erdoğan ve Muhlis arasında başlayan sözlü ve fiili sataşmaların, karşılıklı silahlı çatışmaya dönüştüğü, bu sırada olaylarla bir ilgisi, taraflarla herhangi bir uyuşmazlığı bulunmayan ve çatışmanın ortasında kalan maktulün, sol ense ve sağ göğüs bölgesinin aldığı isabetler sonucu hayatını kaybettiği olayla ilgili olarak, iddianamenin dördüncü sayfasında mağdur-sanıklar Erdoğan ve Alpaslan ile sanık Murat'ın, karşı taraftaki Muhlis'e ateş ettikleri açıklanmış olmasına rağmen, sevk maddesi düzenlenmediği, böylece yöntemine uygun açılan dava olmadığı anlaşılmakla, Sanık Muhlis'in, sanık Murat'a; sanıklar Erdoğan, Alpaslan ve Murat'ın ise sanık Muhlis'e yönelik eylemleri nedeniyle kamu davalarının açılmasının sağlanması, açılan kamu davalarının bu dava ile birleştirilmesi ve sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının belirlenmesi yerine, eksik soruşturmayla yazılı şekilde hükümler kurulması, Usul ve Kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafiileri, müdahiller vekili ve Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu sebeple yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen, kısmen re'sen de temyize tabi hükümlerin tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak (BOZULMASINA), 04/10/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.