Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5661 - Karar Yıl 2009 / Esas No : 7369 - Esas Yıl 2008





Abdurrahman'ı kasten öldürmeye teşebbüsten sanık Kadirin yapılan yargılanması sonunda: Hükümlülüğüne ilişkin (Fethiye Ağır Ceza Mahkemesi) nden verilen 23.11.2007 gün ve 237/203 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi C.Savcısı ile müdahil vekili taraflarından istenilmiş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığı'ndan tebliğname ile Dairemize gönderilmekle incelendi ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1- Sanığın, 11.08.2009 tarihli dilekçeyle temyiz talebinden vazgeçtiği anlaşılmakla, temyiz incelemesi müdahil vekili ile Cumhuriyet Savcısının temyiz talepleri ile sınırlı olarak yapılmıştır.2-Dosya kapsamına göre; sanığın, yakın akrabası olan Ümmügülsüm'ü rahatsız etmesi nedeni ile mağdur D.Ali'yle husumetli olduğu, olay günü gece vakti, kendisine ait otomobil, alkollü bir vaziyette, yanında kimliği tespit edilemeyen kişiler olduğu halde D.AliVe ait berber dükkanına geldiği, seyir halindeki otomobilin sağ arka camından, görüş alanı içinde, 6-7 metre mesafeden, ele geçirilemeyen av tüfeğiyle 8 el ateş ettiği, açılan ateş sonucu sanığı daha önceden tanımayan ve tıraş olmak için bekleyen mağdur Abdurrahman'ın hayati önemi haiz kafa ve yüz bölgesinden, vücutta kemik kırığı oluşturacak, sabit iz bırakacak ve sağ gözün işlevini sürekli olarak yitirecek şekilde yaralandığı olayda; a)Sanığın, mağdur D.Ali'ye karşı olan eylemi yönünden zamanaşımı süresi içinde kamu davası açılması mümkün görülmüştür. b)Mahkemenin, sanığın etkin silah olan av tüfeği ile yakın mesafeden yaptığı atışlarla berber dükkanının içinde bulunan kişilerin de isabet alarak yaralanabileceklerini öngörebilir durumda bulunması nedeniyle, olası kastla hareket ettiğini ve bu kabule uygun şekilde olası kastta meydana gelen neticeye göre yaralama suçunun oluştuğunu kabul etmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden, telignamenin bu konuda bozma öneren düşüncesine iştirak edilmemiştir.3-Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde eleştiri ve bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, müdahil vekili ile Cumhuriyet Savcısının suç vasfına yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, Ancak; a)TCK'nın 86/1. maddesi uyarınca temel ceza tayin edilirken aynı Kanun'un 61. maddesine göre; suçun işleniş biçimi, suçun işlendiği zaman ve yer, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı dikkate alınarak, sanığın en üst sınırdan cezalandırılması gerektiğinin gözetilmemesi,b)Kendisini vekille temsil eden müdahil lehine vekalet ücreti hükmedilmemesi,c) Kabule göre de; aa) Dairemizin yerleşmiş uygulamaları uyarınca, suçun olası kastla işlenmesi dolayısıyla, TCK'nın 86/1, 86/3-e, 87/2-b, 87/2-son maddelerinin uygulanması ile bulunacak somut ceza üzerinden TCK'nın 21/2. maddesi uyarınca indirim yapılması gerektiği halde, 21/2. maddenin 86/3-e'den sonra uygulanarak yazılı biçimde hüküm kurulması, bb) Suçun silahla işlenip, mağdurun organlarından birinin işlevini yitirmesine neden olacak şekilde yaralanması sonucu, TCK'nın 87/2-son cümle uyarınca verilecek cezanın 8 yıldan az olamayacağının düşünülmemesi, Bozmayı gerektirmiş, müdahil vekilinin temyiz itirazları bu sebeplerle yerinde görüldüğünden, hükmün değişik gerekçelerle teblignamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA), 06.10.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.