Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5657 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 6644 - Esas Yıl 2008





TEBLİĞNAME : 1-B/08/93865MAHKEMESİ :(İSTANBUL) İkinci Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ VE NO :10/12/2007- 246/429SUÇ :kasten öldürme M.. S..'i kasten öldürmekten sanık S.. Ş..'in yapılan yargılanması sonunda: hükümlülüğüne ilişkin (İSTANBUL) İkinci Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 10/12/2007 gün ve 246/429 sayılı hüküm resen temyize tabi olmakla beraber Yargıtay’ca incelenmesi sanık müdafi ile müdahil vekili taraflarından da istenilmiş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle: incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi. TÜRK MİLLETİ ADINA 1-Suç tarihinin “30.03.2006” yerine “12.09.2006” olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir yazım hatası kabul edilmiştir. 2-Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçunun niteliği tayin, cezayı azaltıcı takdiri indirim sebebinin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle değerlendirilip kısmen reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedeni dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafinin suç vasfına vesaireye katılan vekilinin takdire vesaireye yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, Ancak; Oluşa ve dosya içeriğine göre;olay gecesi tanıklar ile içki içerek sohbet eden maktul ve sanık arasında tartışma çıktığı, karşılıklı hakaret ederek birbirlerini itekleyip yumruklaştıkları sırada, üzerindeki bıçağı çeken sanığın, maktulü bıçaklayarak öldürdüğü olayda; tanık açıklamalarından kavgayı kimin önce başlattığının kesin olarak belirlenemediği, olayın başında sanığın maktule eliyle dokunarak “benimle doğru konuş” demesi üzerine maktulün tekme attığı kabul edilse dahi etki tepki dengesi dikkate alındığında maktûlün, sanığın vücut bütünlüğüne yönelik saldırısı nedeni ile tahrikte dengenin sanık lehine bozulduğu nazara alınarak sanık hakkında tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi, Yasaya aykırı ve sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, resen de temyize tabi bulunan hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA), 21/07/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.