TEBLİĞNAME : 1-B/2010/334178MAHKEMESİ :BAKIRKÖY Ondördüncü Ağır Ceza MahkemesTARİHİ VE NO :15/06/2010- 161/116SUÇ :Yakın akrabayı öldürme Gebe olduğunu bildiği eşi N.. A..'yı öldürmekten sanık V.. A..'nın yapılan yargılanması sonunda: Hükümlülüğüne ilişkin (BAKIRKÖY) Ondördüncü Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 15/06/2010 gün ve 161/116 sayılı hüküm re'sen temyize tabi olmakla beraber Yargıtay’ca incelenmesi sanık müdafii ve müdahil vekili taraflarından da istenilmiş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle; incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi. TÜRK MİLLETİ ADINA 1-a) Sanık müdafiinin 15/06/2010 tarihinde yüzüne karşı tefhim olunan hükme karşı yasal süreden sonra 28/06/2010 tarihinde yapmış bulunduğu temyiz isteminin CMUK.nun 310-317.maddeleri uyarınca reddine karar verilmiştir. b) Kısa kararda yargılama giderlerinin sanıktan alınmasına karar verilmesine rağmen dökümünün gösterilmemesi, gerekçeli kararda yargılama giderlerinin dökümünün gösterilmesi karşısında sonuca etkili görülmediğinden tebliğnamedeki bu hususa ilişen bozma düşüncesi benimsenmemiştir. 2) Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık V.. A..'nın kasten gebe eşini öldürme suçunun sübutunun kabulünde isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; Sanığın soruşturma aşamasında Sulh Ceza Mahkemesinde yapılan sorgusunda, daha önceleri sinir ilaçları kullandığını beyan etmesi, tanık ifadelerine göre olaydan sonra "karımı öldürdüm bende ölmeliyim" diye söyleyip kendisini yüksekten atarak intihara teşebbüs etmesi karşısında; sanığın dava dosyası ile birlikte İstanbul Adli Tıp Kurumu'na sevk edilerek, Gözlem İhtisas Dairesi'nde müşahade altına aldırılması, akli durum ve cezai ehliyeti konusunda 5237 sayılı TCK.nun 32.maddesi kapsamında 4.İhtisas Kurulu'ndan rapor aldırılması, Gözlem İhtasas Dairesi'nin raporu ile 4.İhtisas Kurulu'nun raporları arasında çelişki çıkması halinde, sanığın Adli Tıp Genel Kurulu'na gönderilerek, muayenesi yapıldıktan sonra Adli Tıp Genel Kurulu'ndan rapor aldırılması, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş olup, müdahil vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmekle, sanık hakkında kurulan hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi BOZULMASINA, 03/10/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.