TEBLİĞNAME : 1-B/07/194106MAHKEMESİ :(SİVAS) Birinci Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ VE NO :10.03.2006 - 156/56SUÇ :kasten öldürmeye teşebbüs S. D. kasten öldürmeye teşebbüsten sanık A.. Y.., tehdit suçundan sanık Seyit Daşdan'ın yapılan yargılanmaları sonunda; sanık Ali'nin hükümlülüğüne, sanık Seyit'in beraatine ilişkin (SİVAS) Birinci Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 10.03.2006 gün ve 156/56 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi sanık Ali müdafi tarafından istenilmiş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle: incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi. TÜRK MİLLETİ ADINA 1- Gerekçeli karar başlığında sanık müdafinin adının yazılmaması, mahallinde tamamlanması olanaklı eksiklik olarak görülmüştür. 2- Mağdur-sanık Ali müdafi yasal süresi içerisinde verdiği 10.04.2006 tarihli dilekçesiyle, tehdit suçundan sanık Seyit'in beraatine ilişkin hükme yönelik şikayetçi vekili sıfatıyla da temyiz isteminde bulunduğu anlaşılmış ise de, adı geçenin aşamalarda sanık Seyit'ten şikayetçi olduğunu belirten bir ifadesinin bulunmaması karşısında; CMK.nun 237/1 ve 238/2 maddeleri de gözetilerek şikayetçi olduğunu bildirmeyen mağdura davaya katılma hakkının bulunduğu yönünde hatırlatma yapılması zorunluluğu bulunmadığı ve usulüne uygun şekilde davaya katılmayan mağdur Ali'nin temyiz isteminde bulunma yetkisi olmadığından, vekilinin belirtilen hükme yönelik temyiz isteminin CMUK.,nun 317. Maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir. 3- Kasten insan öldürmeye teşebbüs suçundan sanık Ali'nin yargılanması sırasında; CMK.nun 188/1. Maddesi uyarınca sanık müdafinin duruşmada hazır bulunarak görevini yapmaya zorlanması, katılmadığı oturumlardaki bilgi, belge ve işlemlere karşı savunma yapmaya davet edilmesi, gerektiğinde CMK.nun 150/3. Maddesi uyarınca yeniden zorunlu bir müdafi görevlendirilmesi yoluna gidilerek savunmada oluşan boşluk ve kısıtlılığın giderilmesi gerektiği düşünülmeden, kasten öldürmeye teşebbüs suçundan 12.07.2004 tarihli ek iddianame ile açılan dava nedeniyle 16.11.2005 tarihli celsede müdafi hazır bulundurulmaksızın sanığın savunmasının alınması ve müdafinin hazır bulunmadığı celse hüküm kurulması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması, Usule aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, sair cihetleri incelenmeksizin, öncelikle bu nedenle hükmün değişik gerekçe ile tebliğnamedeki düşünce gibi CMUK.nun 321. Maddesi uyarınca (BOZULMASINA), 13.07.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.