Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5386 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 2479 - Esas Yıl 2010





TEBLİĞNAME : 1-B/2010/67174MAHKEMESİ :(Şanlıurfa) Üçüncü Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ VE NO :15.10.2009- 42/250SUÇ :Adam öldürme ve öldürmeye teşebbüs Adam öldürmek ve öldürmeye teşebbüs suçlarından sanık olarak (Şanlıurfa) Üçüncü Ağır Ceza Mahkemesince yapılan yargılanması sonunda, beraatine karar verilen S.. T..'ın tutuklu kaldığı günler için 466 sayılı Yasa uyarınca vaki tazminat isteği üzerine (ŞANLIURFA) İkinci Ağır Ceza Mahkemesince yapılan incelemede; dosyada miktarı yazılı maddi-manevi tazminat ile vekalet ücretinin davalı hazineden alınarak adı geçen davacıya ödenmesine dair ittihaz olunan 15.10.2009 gün ve 42/250 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı hazine vekili ile davacı vekili taraflarından istenilmiş olduğundan dava dosyası Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle; incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi. TÜRK MİLLETİ ADINA Toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin tahkikat neticelerine uygun olarak tecelli eden kanaatine, takdirine ve dosya içeriğine göre, davacının tutuklu kaldığı günler için lehine, yazılı miktarda maddi ve manevi tazminata hükmolunmasında bozma nedenleri dışında yasaya aykırı bir husus bulunmadığından davalı vekilinin dilekçesinde yazılı sair temyiz itirazlarının reddine; Ancak, 1- Dava dilekçesinde deliller bölümünde serbest avukatlık makbuzunun sayılmasına karşın, zararın nitelik ve niceliği açıklattırılmadan ve belge eksikliğinin giderilmesi için süre verilmeden CMK 142/3-4 maddesine aykırı olarak eksik inceleme ile tazminata hükmedilmesi, 2- Hükmedilecek manevi tazminatın tayininde objektif bir ölçü bulunmamakla birlikte davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre de gözetilmek suretiyle, zenginleşme sonucu doğurmayacak şekilde, hak ve nasafet kuralları gözetilerek, makul bir miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, bu ölçülere uymayacak şekilde eksik miktarda tayin edilmesi, Yasaya aykırı olduğundan davacı vekilinin temyiz taleplerinin kabulü ile hükmün, tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak BOZULMASINA, 12.07.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.