Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 536 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 3149 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSuç : Kasten öldürme, kişiyi hürriyetinden yoksun kılmaHÜKÜM : Sanıklar ..., ... ve ... hakkında; Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan TCK'nun 109/2-3-a-b, 62. maddeleri uyarınca ayrı ayrı 3 yıl 4 ay hapis cezasıSanık ... hakkında;... ve ...'ı kasten öldürme suçlarından TCK'nun 81, 29, 62 maddeleri uyarınca ayrı ayrı 15 yıl hapis cezası (iki kez)TÜRK MİLLETİ ADINA 1-Katılan ...'ın doğrudan zarar görmediği ve katılma hakkı bulunmadığı maktül ...'a yönelik kasten öldürme suçundan verilen hükmü temyiz hak ve yetkisinin mevcut olmadığı anlaşılmakla, vekilinin bu suçtan kurulan hükme yönelik temyiz talebinin CMUK'un 317. maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir.2-Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık ...'ın maktüller ... ve ...'ı ayrı ayrı kasten öldürme, sanıklar ..., ... ve ...'ın, katılan ...'a karşı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçların niteliği tayin, kasten öldürme suçları yönünden haksız tahrike, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçları yönünden takdire ilişkin cezaları azaltıcı sebeplerin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, verilen hükümlerde düzeltme ve bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmediğinden, katılan ... vekilinin haksız tahrik hükümlerinin uygulanmaması gerektiğine, sanık ... ve müdafiinin eksik incelemeye, sanıklar ..., ... ve ...'nün eksik incelemeye, sübuta, somut delil bulunmadığına, haksız tahrik indirimi uygulanması gerektiğine yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle,A-Sanık ... hakkında kasten öldürme suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde,24.11.2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin iptal edilen bölümleri nazara alındığında mahkemenin bu maddeyle yaptığı uygulamaların hukuka aykırı olduğu anlaşılmakta ise de;Bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 1412 sayılı CMUK'nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkralarında yer alan 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümlerin "Anayasa Mahkemesinin iptal kararındaki hususlar gözetilerek 5237 sayılı TCK'nun 53/1-2-3. maddelerinin tatbikine" şeklinde değiştirilmesine karar verilmek suretiyle DÜZELTİLEN hükümlerin tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak ONANMASINA, B-Sanıklar ..., ... ve ... hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde ise,Oluşa ve tüm dosya kapsamına göre, olay tarihinde sanıkların maktüller ... ve ... ile birlikte katılanı ... Ormanları'na götürerek kıyafetlerini çıkarttırdıkları, cebir ve tehdit ile saatlerce orada tuttukları, akabinde sanıktan bir arkadaşını arayarak kendisini gelip almasını istedikleri, bunun üzerine sanığın tanık ...'yı telefon ile arayarak durumu anlattığı, tanık İbrahim'in yanında ... ile birlikte ... isimli şahsın kullandığı araçla olay yerine gittiği, katılanın tanık ...'e kendisinin bulunduğu aracı takip etmelerini söyleyerek maktüllerden ...'ın kullandığı ve ...'ın da bulunduğu araca bindiği, birlikte katılanın evine gittikleri, katılanın evine geldiklerinde tanık İbrahim'in araçtan indiği, ... ve...'ın araçla ayrıldıkları, katılan, maktüller ..., ... ve tanık İbrahim'in eve girdikleri, burada taraflar arasındaki konuşmalardan sonra maktüllerin sinirli bir şekilde evi terk ettikleri anlaşılan olayda, a-Sanıklar ..., ... ve ... hakkında TCK'nun 110. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin karar yerinde denetime imkan verecek şekilde gerekçesiyle tartışılmamasıb-Birden fazla nitelikli halin söz konusu olduğu belirtilmesine rağmen temel cezaların alt sınırdan tayini,c-24.11.2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin iptal edilen bölümleri doğrultusunda sanıkların hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,Yasaya aykırı olup, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, CMUK'nun 326/son maddesi nazara alınarak hükümlerin tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak BOZULMASINA, 15/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.