Vasıl oldukları gayeye ulaşamamaktan duyduğu infial ile İlhan 'ı öldürmekten ve gasba eksik derecede teşebbüsten sanık B..... 'ın bozma üzerine yapılan yargılanması sonunda: Hükümlülüğüne ilişkin (KONYA) Birinci Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 06.10.2005 gün ve 253/303 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi C. Savcısı, sanık müdafii ile müdahil vekili taraflarından istenilmiş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle: incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi.Sanığın reşit olduktan sonra verdiği 07.10.2005 tarihli dilekçesi ile hükmü temyiz etmek istemediğini bildirmesi karşısında müdafiinin temyiz isteminin reddine,Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın adam öldürme ve yağmaya teşebbüs suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde yağmaya teşebbüs suçunun niteliği tayin, cezayı azaltıcı bir sebep bulunmadığı takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma sebebi dışında isabetsizlik görülmemiştir.Ancak;Sanığın hazırlıktaki savunmaları ile ikrar ettiği veçhile üç aydan beri maktülün babasından maktülü kullanarak fidye almayı düşünüp kararlaştırdığı, olay günü de kararının icrası cümlesinden arkadaşı olan maktülü çağırıp bir bahane ile olay yerine götürdüğü, olay yerinde kendisinden güçsüz ve çelimsiz olan maktülü boğarak öldürdüğü ve cesedini de kaybetmek için fosseptik çukuruna attığı, sonra da maktülün babasına telefon ederek oğlunun hayatına karşılık 15.000.- dolar istediği, fidye parasını konulduğu yerden almaya giderken polislerce yakalandığının oluş ve delillerden anlaşılmasına göre sanığın öldürmeyi daha önce kararlaştırdığı hususunda deliller netlik göstermemekle birlikte, olay anında maktülü fidye işinin sonuna kadar muhafaza edecek yer ve imkana sahip olmadığından fiyde almak işini başka türlü gerçekleştiremiyeceği cihetle, bu suçun işlenmesini kolaylaştırmak amacıyla öldürdüğünün olayın gelişiminden ve dosya kapsamından anlaşılması karşısında maktülün çocuk yaşta olduğu da gözetilerek sanığın lehine olan 5237 sayılı TCK.nun 82/e-h ve değişiklikten önceki 31/3. maddesi uygulanarak ceza tayini gerekirken, sanığın cezasını hafifletmek amacına yönelik olduğu belli olan ve oluşa uygun düşmeyen beyanlarına itibarla kavgadan vesaireden bahisle yazılı şekilde suç vasfı tayini,Kanuna aykırı olup, C. Savcısının ve müdahil vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde bulunduğundan sanık hakkındaki irtibatlı hükümlerin tebliğnamedeki düşünce hilafına (BOZULMASINA) 30.11.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.