TEBLİĞNAME : 1-B/09/164079MAHKEMESİ :(ADIYAMAN) Birinci Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ VE NO :13.11.2008 - 17/177SUÇ :Adam öldürme Annesi R.. E..'i öldürmekten ve izinsiz silah taşımaktan sanık M.. E.. Yıldırım'ın yapılan yargılanması sonunda: öldürmekten hükümlülüğüne, izinsiz silah taşımak suçundan hükmün açıklanmasını geri bırakılmasına ilişkin (ADIYAMAN) Birinci Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 13.11.2008 gün ve 17/177 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi sanık müdafi tarafından istenilmiş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle: incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi. TÜRK MİLLETİ ADINA - Sanık hakkında 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan 23.01.2008 gün ve 5728 sayılı Kanunun 562. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nun 231/12 maddesi uyarınca verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karar, temyizi kabil olmayıp, itiraz yasa yoluna tabi bulunduğundan, mahallince değerlendirme yapılmak üzere inceleme dışı bırakılmıştır. 2- Sanık hakkında kasten annesini öldürmek suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne hasren yapılan incelemede; Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, oluşa ve bozma nedeni saklı kalmak kaydıyla soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, takdire ilişen cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafinin sübutun bulunmadığına yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine; Ancak, A-a) Oluşa ve dosya içeriğine göre, sanık Mehmet'in annesi olan maktule Rahime'nin dul olduğu, köyde zaman zaman evine yabancı kişileri aldığı yolunda dedikoduları duyan sanığın olay öncesinde annesini uyardığı, olay günü Kahta ilçesinden köye geldiğinde, eve gitmeden önce bir köylünün kendisine annesi Rahime'nin evde bir erkekle basıldığını ve o kişinin jandarma tarafından götürüldüğünü söylediği, gerçekten de olay günü maktulenin evine gelen tanık Ramazan'ın anlatımlarına göre, tanığın maktulenin evine televizyon tamiri yapmaya geldiği, bu sırada evde yabancı bir erkeğin bulunduğunu duyan köylünün evin önünde toplanmaya başladığı, kalabalıktan “yakalayıp öldürelim” konuşmalarının geçtiğini duyan tanık Ramazan'ın jandarmayı kendisinin çağırdığı ve gelen jandarma ile evden çıkabildiği anlaşılmakla, bu durumun ve dul olan annesi hakkında çıkan dedikoduların kendisinin ve ailesinin namus ve şerefini eksilttiği düşüncesiyle sanığın annesini, evde bulunan ruhsatsız tabancayla 5 isabetle vurarak öldürdüğü; bu durumun mahkemece de kabul edildiği olayda, eylemin töre (namusunu kurtarmak) saikiyle işlendiğinin ve sanık hakkında 5237 sayılı TCK.nun 82/1-d-k maddesi uyarınca ceza vermek gerektiğinin gözetilmemesi; b) Reşit olan maktulenin yaşam tarzından dolayı oğlu olan sanığa karşı bir sorumluluğunun bulunmadığı gibi olay öncesinde veya sırasında maktuleden sanığa yönelik herhangi bir haksız eylem oluşturan söz veya davranış bulunmadığı anlaşıldığı halde, oluşa ve dosya kapsamına uygun olmayan yazılı gerekçe ile haksız tahrik hükmünün uygulanması; B) Kabule göre de; a) Sanık hakkında mahkumiyet hükmü kurulurken, 5237 sayılı TCK’nun 82/1-d ve 29 maddelerinin uygulanmasından sonra, yaş küçüklüğü nedeniyle 5237 sayılı TCK’nun 31/3 maddesi uyarınca verilecek cezanın “12 yıl hapis” cezasını geçemeyeceğinin gözetilmemesi; b) 15-18 yaş aralığında bulunan sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nun 53 maddesinin uygulanmasının mümkün olmadığının düşünülmemesi; Yasaya aykırı, sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmekle, hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi BOZULMASINA; CMUK'nun 326/son maddesi uyarınca sanığın ceza miktarı yönünden kazanılmış hakkının korunmasına; 07.07.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.