Tebliğname No : 2012/119298Mahkemesi : Çorlu 1. Ağır Ceza Mahkemesi Tarih Esas ve Karar No : 05.03.2012 2011/1440 -2011/1440Suç : Kasten Öldürme Y A R G I T A Y İ L A M I ( KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ ) Kasten insan öldürmek suçuna yardım etmekten şüpheliler H.. G.., O.. B.., S.. B.., M.. K.., İ.. S..aş ve C.. A.. haklarında yapılan adli soruşturma sonucunda Hayrabolu Cumhuriyet Başsavcılığınca 28.10.2011 tarihli ve 2011/633 sayılı ek kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin, itirazı inceleyen Çorlu Ağır Ceza Mahkemesi ise itirazın kabulü ile eksikliklerin Hayrabolu Cumhuriyet Başsavcılığınca tamamlanmasına 05.03.2012 tarihli ve 2011/1440 değişik iş sayılı kararıyla karar verilmiştir. Sorun intikal ettirilen Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü 16.04.2012 günlü ve 6309/22850 sayılı istemlerinde: Çorlu Ağır Ceza Mahkemesince soruşturmada eksiklik olduğu düşünülen hususların tamamlanması için evrakın Hayrabolu Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesinin 5271 sayılı CMK.nun 173/3 maddesinde yer alan, “mahkeme, kararını vermek için soruşturmanın genişletilmesine gerek görür ise bu hususu açıkça belirtmek suretiyle, o yer Sulh Ceza Mahkemesi Hakimini görevlendirebilir.” biçimindeki düzenleme karşısında, soruşturmanın eksik bulunduğunu değerlendirilen hususların Cumhuriyet Başsavcılığınca tamamlanmasına yönelik olarak yazılı biçimde karar verilmesinde isabet görülmediğinden, anılan kararın 5271 sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca bozulmasına ilişkin talebinin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 23.05.2012 tarihli ve 2012/119298 sayılı tebliğnamesine bağlı soruşturma dosyası Dairemize gönderilmiş olmakla; okundu, gereği konuşulup düşünüldü: TÜRK MİLLETİ ADINA 1- OLAY: Şüpheliler hakkındaki soruşturma evrakı içeriğinden; Maktul Ö. B.'ın 10.07.2011 tarihinde öldürülmesi suçundan ötürü şüpheliler A. S. ve A. Ö. haklarında Hayrabolu Cumhuriyet Başsavcılığından suç faili olarak fezleke düzenlendiği, Tekirdağ 2. Ağır Ceza Mahkemesine aynı yer Cumhuriyet Başsavcılığınca kamu davası açıldığı (2011/136 esasta görülen dava), kasten insan öldürme eylemine suçun işlenmesi sırasında yardımda bulunarak iştirak ettiklerine ilişkin kamu davasını açılmasını gerektirecek şekilde yeterli delil elde edilemediğinden bahisle; şüpheliler H.. G.., O.. B.., S.. B.., M.. K.., İ.. S..aş ve C.. A.. haklarında Cumhuriyet Başsavcılığınca 28.10.2011 gün ve 2011/633 soruşturma sayılı ek kovuşturmama kararı verildiği; Müşteki B.B. vekili Avukat B. Y.'ın 15.11.2011 tarihinde tebliğ edilen ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik olarak 22.11.2011 tarihli dilekçesiyle ile; müştekiler H. B., B. B., G. B., P. B., S. B. ve B. B. vekilleri Av. T. G. ve H. K. G.k'ün 23.11.2011 tarihinde tebliğ edilen kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karara 07.12.2011 tarihli dilekçeleriyle; Çorlu Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığına adı geçen şüphelilerin kasten öldürme eylemine iştirak ettiklerinden, ileri sürdükleri delillerinin toplanmadığından bahisle itirazda bulunmuş oldukları; Çorlu Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığınca verilen 05.03.2012 tarihli 2011/1440 değişik iş sayılı kararıyla; “müştekilerin vekillerince dilekçelerinde; bildirdikleri tanıklarının dinlenmediği, imzacı tanıklarının dinlenmediği, telefon kayıtlarının araştırılmadığı, eksik soruşturma yapılarak şüpheliler hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, kararın bu eksikler sebebiyle; müşteki vekillerini yasal sürelerde yaptıkları itirazlarının kabulüne, ek kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin anılan kararın kaldırılmasına, eksik soruşturmanın Sulh Ceza Mahkemesi Hakimine tamamlattırılması girişiminin Ceza Yargılamasının getirdiği sisteme ve yasanın amacına aykırı olduğundan, bahisle soruşturmanın Cumhuriyet Savcılığı tarafından tamamlanması gerektiği biçiminde karar verildiği; anlaşılmaktadır. 2- KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNE İLİŞKİN UYUŞMAZLIK KAPSAMI:Kanun yararına bozma istemi; Hayrabolu Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 28.10.2011 tarihli ve 2011/633 soruşturma sayılı ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın incelenmesi sonucunda 5271 sayılı CMK.nun 173/3 maddesindeki “başkan, kararını vermek için soruşturmanın genişletilmesine gerek görür ise bu hususu açıkça belirtmek suretiyle, o yer Sulh Ceza Hakimini görevlendirebilir.” hükmüne aykırı olarak soruşturma eksikliklerinin olayı soruşturan Hayrabolu Cumhuriyet Başsavcılığınca tamamlanmasına yönelik, Çorlu Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığınca verilen, 05.03.2012 tarihli ve 2011/1440 değişik iş sayılı kararının bozulması istemine ilişkindir. 3- HUKUKSAL DEĞERLENDİRME: Cumhuriyet savcısı, soruşturma evresinin sonunda kamu davasının açılmasını gerektirir yeterlikte kanıt elde edememesi durumunda kovuşturmaya yer olmadığına karar verir (CMK. m. 172/1). Kovuşturmama kararı verildikten sonra yeni bir kanıt ortaya çıkmadığı sürece aynı eylemden dolayı kamu davası açılamaz (CMK. m. 172/1). Suçtan zarar gören, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde, bu kararı veren Cumhuriyet Savcısının yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesine en yakın ağır ceza mahkemesi başkanına itiraz edebilir (CMK. m.173/1). Başkan, kararını vermek için soruşturmanın genişletilmesine gerek görür ise bu hususu açıkça belirtmek suretiyle, o yer sulh ceza hâkimini görevlendirebilir; kamu davasının açılması için yeterli nedenler bulunmazsa, istemi gerekçeli olarak reddeder (CMK. m. 173/3). Kamu adına ceza davasını açma yetki ve görevi cumhuriyet savcısının tekelindedir (CMK m. 170/1). Soruşturma evresinin sonunda toplanan kanıtlardan suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşuyorsa cumhuriyet savcısı iddianameyi düzenler ( CMK. m. 170/2). İddianamenin, sunulduğu mahkemece kabulüyle kamu davası açılmış ve kovuşturma evresi başlamış olur (CMK. m. 175/1). Öte yandan hâkim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümlere karşı kanun yararına bozma isteminde bulunulabilir (CMK. m. 309/1). Yasada itirazdan söz edilmesine karşın kovuşturmama kararı bir mahkeme ya da yargıçlık kararı olmadığı açıktır. Dolayısıyla kovuşturmama kararının kendisine karşı değil, ancak bu karara yönelik itirazı başvurusunu inceleyen ağır ceza mahkemesi başkanlık kararına yönelik kanun yararına bozma isteminde bulunabileceğinden kuşku yoktur. Bu bağlamda somut olay değerlendirildiğinde: Yakınanlar vekillerinin itirazının ve kanun yararına bozma isteminin kapsamına göre Çorlu Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığınca verilen 05.03.2012 tarihli ve 2011/1440 değişik iş sayılı kararının, şüpheliler H.. G.., O.. B.., S.. B.., M.. K.., İ.. S..aş ve C.. A.. yönünden incelenmesi sonucunda:Anılan kararın gerekçesinde : “… adıgeçen şüphelilerin haklarında beyanda bulunduğu belirtilen tanıkların dinlenmediği, zabıt mümzilerinin dinlenmediği, telefon kayıtlarının araştırılmadığı dolayısıyla eksik soruşturma yapılarak kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğinden bahisle; Hayrabolu Cumhuriyet Başsavcılığının anılan kararının kaldırılmasına eksik soruşturmanın aynı yer Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yerine getirilmesine, dolayısıyla itiraza konu hususlardaki soruşturma eksikliklerinin Sulh Ceza Hakimi tarafından değil, soruşturmanın sahibi olan Cumhuriyet Savcısı tarafından tamamlanması gerektiği yönünde karar verilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Yukarıda açıklandığı üzere; CMK’nun 173. maddesinde yer alan “başkan, kararını vermek için soruşturmanın genişletilmesine gerek görür ise bu hususu açıkça belirtmek suretiyle, o yer sulh ceza hâkimini görevlendirebilir; kamu davasının açılması için yeterli nedenler bulunmazsa, istemi gerekçeli olarak reddeder” hükmüne açıkça aykırı bulunduğundan Çorlu Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığının 05.03.2012 tarihli ve 2011/1440 değişik iş sayılı kararının şüpheliler yönünden bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir. IV- SONUÇ VE KARAR; 1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının isteminin kabulüne, 2- Çorlu Ağır Ceza Mahkemesinin 05.03.2012 tarihli ve 2011/1440 değişik iş sayılı kararının, şüpheliler H.. G.., O.. B.., S.. B.., M.. K.., İ.. S..aş ve C.. A.. yönünden 5271 sayılı CMK.nun 309 maddesi uyarınca “kanun yararına” BOZULMASINA, 3- Diğer işlemlerin yapılabilmesi için dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 26.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.