MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Kasten öldürmeye teşebbüsHÜKÜM : TCK'nun 81/1, 35/2, 62/1. maddeleri gereğince 10 yıl 10 ay hapis cezası TÜRK MİLLETİ ADINA Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık ...'in mağdur ...'a yönelik kasten öldürmeye teşebbüs suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, takdire ilişen cezayı azaltıcı sebeplerin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin temyiz dilekçesi ve duruşmalı incelemedeki suç vasfına yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak;Oluşa ve tüm dosya kapsamına göre; sanık ile mağdur arasında bulunan husumetin etkisiyle çıkan tartışmada, sanığın aksi kanıtlanamayan savunmasına göre; küfretmesi üzerine mağdurun başına çapayla vurduğu, mağdurun başında sağ pariatel bölgede çökme kırığı ve 4,5x2,5 cm boyutlarında kemik defekti meydana geldiği, hayati tehlike geçirdiği ve iyileşme olanağı bulunmayan hastalığa yakalandığının anlaşılması karşısında; 1- Mağdurda meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığına göre 9 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası öngören TCK'nun 35. maddesi uyarınca üst sınıra yakın bir ceza verilmesi yerine yazılı şekilde 13 yıl hapis cezasına hükmedilerek eksik ceza tayini,2- Olay sırasında mağdur ile sanık arasında bir tartışma olduğunun anlaşılması, sanığın mağdurun kendisine hakaret ettiğine dair aşamalarda ısrarlı ve tutarlı beyanı, tartışmayı hangi tarafın başlatıp, ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığının tespitinin mümkün olmaması karşısında, bu hususta oluşan şüphe sanık lehine yorumlanarak, sanık hakkında TCK'nun 29. maddesinin tatbiki ile asgari düzeyde haksız tahrik indirimi uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi, 3- 24.11.2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin iptal edilen bölümleri yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, hükmün tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak BOZULMASINA, 22/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.