Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 516 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 5894 - Esas Yıl 2011





Tebliğname No : 1 - 2011/130032MAHKEMESİ : Şanlıurfa 1.Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ VE NO : 30/12/2010, 2007/153 (E) ve 2010/356 (K)SUÇ : Kasten yaralama TÜRK MİLLETİ ADINA Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık Ramazan'ın mağdur Sait'e yönelik suçunun sübutu kabul, takdire ilişen cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin sübuta, haksız tahrik uygulanması gerektiğine yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine; Ancak; A- Oluşa ve dosya dosya kapsamına göre; sanık Ramazan'ın birlikte yaşadığı mağdurun kızı Kader'in resmi nikah yapılmaması nedeniyle babasının evine döndüğü, sanık Ramazan'ın temyiz kapsamı dışında kalan kardeşi Ahmet ile birlikte yanlarında bıçak bulundurmak suretiyle mağdurun konut dokunulmazlığını ihlal edecek şekilde olay yerinde bulundukları, amaçlarının Kader'i alıp götürmek olduğu, bu duruma müdahale eden mağdura her iki sanığın bıçaklarla saldırarak Adli Tıp Kurumu Diyarbakır Şube Müdürlüğü'nün 31/03/2010 tarihli raporuna göre, mağdurda ikisi toraksa ve batına nafiz olup yaşamsal tehlike yaratır nitelikte, akciğer ve ince bağırsak yaralanmasına neden olacak şekilde toplam üç kez yaraladıklar??nın anlaşılması karşısında, silahlı olarak olay yerine gittikleri, fikir birliği içinde hareket ederek yaşamsal bölgeleri hedef alarak mağduru yaralamış olmaları, aralarındaki anlaşmazlığın boyutu, mağdur üzerinde birlikte hakimiyet kurarak eylemlerini gerçekleştirdikleri anlaşılmakla, sanık Recep'in kastının öldürmeye yönelik olması karşısında yazılı şekilde kasten yaralama suçundan hüküm kurulması, B- Kabule göre de; Sanık hakkında hükmolunan hapis cezasının kanuni sonucu olarak 5237 sayılı TCK 53/l-a,b,c,d ve e madde fıkrası bentlerinde yer alan hakları kullanmaktan 53/2. Maddesi uyarınca hapis cezasının infazının tamamlanmasına kadar, TCK 53/l-c madde fıkrası bendinde yer alan velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerini kendi alt soyu üzerinde kullanmaktan ise TCK 53/3. maddesi uyarınca koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Yasaya aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, CMUK.nun 326/son maddesi uyarınca sanığın ceza miktarı itibarıyla kazanılmış hakkı saklı tutularak, hükmün bu nedenle tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak (BOZULMASINA), 24/01/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.