Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5136 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 2206 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Kasten öldürme, kasten yaralama, 6136 sayılı Yasaya muhalefet. HÜKÜM : 1) TCK.nun 81/1, 29, 62, 53 maddeleri uyarınca 12 yıl 6 ay hapis cezası, 2) TCK.nun 86/1, 86/3-a-e, 87/1-d-son, 29, 62, 53 maddeleri uyarınca 3 sene 4 ay hapis cezası, 3) 6136 sayılı Yasanın 13/3, 62, 52/2, 53, 54 maddeleri uyarınca 1 yıl 3 ay hapis ve 1000.TL adli para cezası. TÜRK MİLLETİ ADINA 1- Katılanlar Müzeyyen ve ...'in, sanık ... hakkında 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan kurulan hükmü temyize yetkileri bulunmadığından, katılanlar vekilinin bu suçtan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin CMUK.nun 317. maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir.2- Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık ...'in, ...'i kasten öldürme, annesi olan mağdure ...'i kasten yaralama ve 6136 sayılı yasaya aykırılık suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçların niteliği tayin, takdire ilişen cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin haksız tahrik nedeniyle yapılan indirimin az olduğuna, katılanlar vekilinin eksik incelemeye, suç niteliğine, haksız tahrik bulunmadığına yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle,A- Sanık ... hakkında 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan kurulan hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi ONANMASINA,B- Sanık ... hakkında ...'i kasten öldürme ve mağdure ...'i kasten yaralama suçlarından kurulan hükümler yönünden yapılan incelemede;Oluşa ve dosya içeriğine göre, sanık ...'in, mağdure ...'in oğlu olduğu, ...'in, eşi ...’in cezaevinde bulunduğu dönemde maktul ile gönül ilişkisi yaşadığı, zaman zaman da cinsel ilişkiye girdikleri, olay günü sanık ile maktulün Cemal'i almak amacıyla saat: 16.00 sıralarında cezaevine gitmeyi kararlaştırdıkları, saat: 15.30 sıralarında maktulün, ...'in evine geldiği, ...'in, oğlu sanığı telefonla arayarak maktulün geldiğini haber verdiği, yaklaşık 10 dakika sonra sanığın da eve geldiği, mağdurenin kapıyı açtığı, bu esnada maktulün salonda oturduğu, sanığın telaşla banyoya girdiği, bir kaç saniye sonra banyo kapısının önünde durduğu, mağdureye hitaben "Çevreden bir şeyler duydum" dediği, mağdurenin "Ne duydun ?" diye sorduğu, sanığın "Sonra söylerim" diyerek belinden çıkardığı tabancası ile bir kaç el ateş etmek suretiyle mağdureyi yaraladığı, akabinde salonda oturmakta olan maktulün yanına gidip tabancası ile en az 2 el ateş ederek öldürdüğü olayda;a- Sanık hakkında ...'i kasten öldürme, annesi olan mağdure ...'i kasten yaralama suçlarından hüküm kurulurken, maktul ile mağdurenin ilişkilerinin rızaya dayalı olduğu, Medeni Kanun hükümleri uyarınca kadının sadece kocasına karşı sadakat yükümlülüğünün bulunduğu, oğlu sanığa karşı sadakat yükümlülüğünün bulunmadığı ancak bu gibi durumlarda evladın da tahrike kapılmayacağından sözedilemeyeceği anlaşılmakla; ...'i kasten yaralama suçundan hüküm kurulurken 1/4 ile 3/4 oranları arasında cezadan indirim öngören TCK.nun 29.maddesinin uygulanması sırasında asgari oranda indirim yapılması yerine, yazılı şekilde 1/3 oranında indirim yapılması; ...'i kasten öldürme suçundan hüküm kurulurken 12 yıldan 18 yıla kadar hapis cezası öngören TCK.nun 29. maddesi gereğince üst sınırdan ceza tayin edilmesi yerine 15 yıl hapis cezası tayin edilmesi suretiyle kurulan hükümlerde eksik ceza tayini,b- Mağdure ... hakkında doktor... tarafından düzenlenen 13.09.2012 tarihli genel adli muayene raporunda mağdurenin hayati tehlike geçirecek şekilde yaralandığının bildirildiği, ortopedi doktoru Şemsi Taştan tarafından düzenlenen 24.09.2012 tarihli raporda ise mağdurenin hayati tehlike geçirmediğinin, sağ oleron parçalı kırığı saptandığının, eklem kısıtlığı açısından kesin raporun 3 ay sonra verilebileceğinin belirtildiği anlaşıldığından, mağdure ... hakkında düzenlenen tüm tedavi evrakı, film ve grafiler Adli Tıp Kurumu’na gönderilerek, 5237 sayılı TCK.nun 86. ve 87. maddeleri kapsamında ayrıntılı rapor aldırıldıktan sonra sanığın eylemine nitelik verilmesi gerektiği gözetilmeden, yetersiz ve çelişkili raporlara dayanılarak eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,c- T.C. Anayasası'nın 90. maddesinin son fıkrası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/3-c maddesi uyarınca, 5271 sayılı CMK'nun 150, 234 ve 239. maddeleri ile 5320 sayılı Yasanın 13. maddesine dayanılarak hazırlanan Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Müdafii ve Vekillerin Görevlendirilmeleri ile Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 8. maddesi gereğince, sanık için baro tarafından görevlendirilen zorunlu müdafii ücretlerinin sanıktan alınmasına hükmedilemeyeceği, bu ücretlerin Adalet Bakanlığı bütçesinde bu amaçla ayrılan ödenekten karşılanacağı gözetilmeksizin, yazılı şekilde zorunlu müdafii ücretinin sanık ...'den tahsiline karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, hükümlerin mağdure ...'i kasten yaralama suçundan hüküm kurulan hüküm yönünden aleyhe temyiz bulunmadığından CMUK.nun 326/son maddesi uyarınca sanığın ceza miktarı itibari ile kazanılmış hakkı saklı kalmak üzere kısmen tebliğnamedeki düşünce gibi BOZULMASINA, 11/11/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.