Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 504 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 2817 - Esas Yıl 2012
Tebliğname No : 1 - 2012/76430MAHKEMESİ : İzmir 11. Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ VE NO : 29/11/2011, 2011/265 (E) ve 2011/345 (K)SUÇ : Kasten öldürme TÜRK MİLLETİ ADINA 1-Sanık müdafiinin yasal süreden sonraki duruşmalı inceleme isteminin CMUK.nun 318 maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir. 2-Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, takdire ilişen cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedeni dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin suç niteliğine vesaireye, katılanlar vekilinin sair hususlara yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak; Oluşa ve dosya kapsamına göre; sanık ile maktulün komşu oldukları, mahallelerinde daha önceden meydana gelen hırsızlık olayları nedeniyle, olay gecesi hırsızları yakalamak amacıyla nöbet tutmaya karar verdikleri, bu amaçla maktul, sanık, tanıklar Kazım, Kadir, Atilla ve Emir'in beklemeye başladıkları, katılan Saliye'nin cep telefonunundan maktulü arayarak evlerinin çatısından ses geldiğini söylemesi üzerine hep birlikte maktulün evine doğru gittikleri, sanığın bu sırada elindeki tüfekle havaya doğru bir el ateş ettiği, maktul ile sanığın evin yanında ayrıldıkları, maktulün evinin arkasına doğru geçtiği, sanığın ise evin ön tarafında dolaşmaya başladığı, kısa bir süre sonra maktulün evinin yanında bulunan merdivenli sokağa girmek isterken, olay mahallinde yapılan keşifte ve tanık beyanlarından anlaşılacağı üzere, sokak içerisinde bulunan ve yanmakta olan büyük boy sokak lambasının yanında bulunduğu sırada, aynı sokak içerisinde olan sanığın, maktulün hırsız olduğu düşüncesiyle, elindeki av tüfeğiyle, uygun görüş şartları içinde, hiçbir şey söylemeden ve üç metre mesafeden maktule doğru bir el ateş ettiği, baş frontal bölgeden yaralanan maktulün, beyin doku harabiyeti sonucu hayatını kaybettiği olayda; Maktulden kaynaklanan ve haksız tahrik oluşturan herhangi bir söz veya davranış olmadığı gibi, olay günü herhangi bir hırsızlık olayının da olmaması karşısında, sanığın TCK.nun 30. maddesi kapsamında ceza sorumluluğunu kaldıran veya azaltan nedenlerden olan haksız tahrike ilişkin koşulların gerçekleştiği hususunda kaçınılmaz bir hataya düşmediği anlaşıldığı halde, sadece sanığın subjektif düşüncesi dikkate alınarak, yazılı biçimde haksız tahrik hükmünün uygulanması suretiyle eksik ceza tayini, Bozmayı gerektirmiş olup, katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, resen de temyize tabi bulunan hükmün tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak (BOZULMASINA), hükmolunan ceza miktarına ve tutukluluk süresine göre sanık müdafiinin tahliye talebinin reddine, 24/01/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.