Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 4942 - Karar Yıl 2006 / Esas No : 2398 - Esas Yıl 2006
Kardeşi G……..'ı birlikte taammüden öldürmekten, öldürmeye tam derecede teşebbüsten sanıklar İ……. ile F……. ve izinsiz silah taşımaktan adı geçen sanık F……..'in yapılan yargılanmaları sonunda: Hükümlülüklerine ilişkin Bakırköy Beşinci Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 14.10.2005 gün ve 171/263 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi C. Savcısı ile sanıklar müdafii taraflarından istenilmiş, sanıklar duruşma da talep etmiş ve hüküm kısmen re'sen de temyize tabi bulunmuş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle:sanıklar müdafilerinin duruşmalı yapılan temyiz itirazları ile C. Savcısının temyizi ve??hile incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi.1-İstanbul Baro Başkanlığı ile Gökkuşağı Kadın Derneği ve Amargi Kadın Bilimsel Kültürel Araştırma Yayıncılık ve Dayanışma Kooperatifinin CMK.nun 237. maddesinin öngördüğü anlamda suçtan zarar gördüklerinden söz edilemeyeceği cihetle, vekillerinin temyiz istemlerinin CMUK.nun 317. maddesi uyarınca reddine, 2-Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıklar İ……. ile F…….'in 25.02.2004 ve 27.02.2004 tarihli suçlarının sübutu kabul, bozma nedeni saklı kalmak kaydıyla oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçların niteliği tayin, takdire ilişen cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanıklar müdafiinin temyiz dilekçesinde ve duruşmalı incelemede eksik incelemeye, suç vasfına sanık İrfan için iki olayda da sübutun bulunmadığına, ağır tahrikin varlığına yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,Ancak; a) Sanık İ……. ile karar ve eylem birliği içinde bulunan sanık F…….. tarafından 25.02.2004 tarihinde öldürülmeye teşebbüs edilmesinden dolayı hastanede tedavi altında bulunan maktulenin, 27.02.2004 tarihinde, sanık İrfan ile aynı karar ve eylem birliği içinde bulunan sanık F…….. tarafından, yenilenen kasıtla vurulup öldürülmesinde, araya giren zaman dilimi de gözetilerek, Yargıtay'ın yerleşik uygulamalarına göre, her iki suçun zincirleme (müteselsil) suç kabul edilemeyeceği gibi, esasen uygulanan 5237 Sayılı Kanunun 43. maddesinin son fıkrası uyarınca bu tür suçlarda bu madde hükümlerinin uygulanamayacağı düşünülmeden, sanık İ.... yönünden 765 sayılı TCK.nun 73. maddesinin de ayrıca tatbiki suretiyle her iki suçtan sanıklar hakkında ayrı ayrı ceza tayini gerekirken suçlara zincirleme suç vasfı verilmesi; b)Sanık F……..'in suç tarihinde 18 yaşını doldurmaya 2 ayı kaldığı düşünülerek, 5237 Sayılı TCK.nun 31/3. maddesinin tatbikinde makul bir indirim yerine cezanın azami indirime tabi tutulması; c)Hüküm tarihinden önce yürürlüğe giren 5237 Sayılı TCK. ile 765 Sayılı TCK. hükümleri ayrı ayrı uygulanarak lehe kanunun tesbiti lüzumunun düşünülmemesi; d) Uygulamaya göre; sanıklara ek savunma yaptırılmadan 5237 Sayılı TCK.nun 82/1-d. maddesinin tatbikine karar verilmesi; e) Sanık F…….. hakkında 6136 Sayılı Kanuna muhalefet suçundan mahkumiyet hükmü kurulurken 5335 Sayılı Kanunun 22. maddesi uyarınca para cezasının tayininde 1 YTL.nin altında kalan tutarların dikkate alınamayacağı gözetilmeden fazla ceza tayini; Yasaya aykırı, C.Savcısının ve sanıklar müdafiilerinin temyiz dilekçelerindeki ve duruşmalı incelemedeki temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmekle kısmen re'sen de temyize tabi bulunan hükümlerin tebliğnamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA) 15.11.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.