Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 4917 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 9808 - Esas Yıl 2009
TEBLİĞNAME : 1-B/2009/258043MAHKEMESİ : (ADANA) İkinci Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ VE NO : 30/04/2009 - 432/162SUÇ : Kasten öldürme C.. Ç..'yı kasten öldürmekten sanık V.. Ç..'nın yapılan yargılanması sonunda: Hükümlülüğüne ilişkin (ADANA) İkinci Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 30/04/2009 gün ve 432/162 sayılı hüküm re'sen temyize tabi olmakla beraber Yargıtay’ca incelenmesi sanık müdafi ile müdahiller vekili taraflarından istenilmiş, sanık müdafi duruşma da talep etmiş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle; sanık hakkında duruşmalı, müdahilin temyizi üzerine incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi. TÜRK MİLLETİ ADINA Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık Veysel’in suçunun sübutu kabul, takdire ilişen cezayı azaltıcı sebebinin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedeni dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ve duruşmalı incelemede haksız tahrik nedeniyle indirim yapılması gerektiğine yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak; Sanığın kız kardeşi Tuğba'nın, olay tarihinden yaklaşık bir hafta önce öldürülen ile anlaşarak birlikte yaşamaya başladıkları, olay tarihinde sanığın akşam saat: 21.45 sıralarında evine giderek maktulü dışarı çağırdığı, kız kardeşi ile olan birlikteliği nedeniyle üzerinde taşıdığı bıçak ile vurarak maktulü öldürdüğü olayda; Reşit olan kız kardeşi Tuğba'nın kendisini ilgilendiren davranışlarından dolayı sanığa karşı sorumluluğunun bulunmadığı, öldürülenin sanığa yönelik haksız tahrik hükmünün uygulanmasını gerektirecek haksız eylem oluşturan bir söz veya davranış bulunmadığı, sanığın kız kardeşinin ailesinin isteği dışında öldürülenle yaşamaya başlaması nedeniyle eylemini ailesinin ve kendisinin şeref ve namusunu eksilttiği düşüncesiyle gerçekleştirdiğinin anlaşılması karşısında, sanığın eyleminin töre saikiyle öldürme suçunu oluşturduğu halde, eylemin yanlış nitelendirilerek, yazılı şekilde basit öldürme suçundan hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafii ve katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, resen de temyize tabi bulunan hükmün tebliğnamedeki düşünce hilafına BOZULMASINA, 28/06/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.