Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4900 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 9740 - Esas Yıl 2009





TEBLİĞNAME : 1-B/2009/246274MAHKEMESİ : (KARTAL) İkinci Ağır Ceza MahkemeTARİHİ VE NO : 19/03/2009 gün ve 412/152SUÇ : Kasten öldürme B.. K..'ü birlikte kasten öldürmekten sanıklar E.. P.. ve H.. P.., izinsiz silah taşımaktan adı geçen sanık E.. P..'nun yapılan yargılanmaları sonunda: Hükümlülüklerine ilişkin (KARTAL) İkinci Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 19/03/2009 gün ve 412/152 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi C.Savcısı, sanıklar ve müdahil vekili taraflarından istenilmiş, sanıklar duruşma da talep etmiş ve hüküm kısmen re'sen de temyize tabi bulunmuş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle; sanıklar hakkında duruşmalı, müdahilin ve C.Savcısının temyizleri üzerine incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi. TÜRK MİLLETİ ADINA 1- Dosya kapsamından; yargılamaya konu olan olay ile ilgili kasten öldürme ve 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçlarından şüpheliler M.P. ve O.P. hakkındaki soruşturma evrakının 23.09.2008 tarihinde tefrik edildiği anlaşılmakla, şüpheliler Mustafa ve Oktay hakkındaki Pendik Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2008/13973 soruşturma sayılı dosyası araştırılarak, dava açılmış ve kesinleşmemiş ise dosyaların yöntemine uygun birleştirilmesi, kesinleşmiş ise incelenip kanıtların birlikte değerlendirilmesi ve denetime olanak verecek şekilde dosyanın içine konduktan sonra sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, 2- Maktül Bayram’ı öldürme olayının failleri olarak yargılanan ve aralarında menfaat çatışması bulunan sanıklar Hacı ve Ersin’in ayrı ayrı müdafiiler tarafından temsil edilmeleri gerektiğinin gözetilmemesi suretiyle 1136 sayılı Avukatlık Yasasının 38. ve 5271 sayılı CMK.nun 152. maddesine aykırı davranılması, 3- 10.05.2008 tarihli Pendik 2. Sulh Ceza Mahkemesi tarafından düzenlenen sorgu tutanağının 1. ve 2. sayfalarının zabıt katibi E.N.O.., 10.05.2008 tarihli şüpheli H.. P.. hakkındaki sorgulama tutanağının Cumhuriyet Savcısı tarafından imzalanması gerektiğinin düşünülmemesi suretiyle 5271 sayılı CMK.nun 169/2. maddesine aykırı davranılması, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafiinin temyiz dilekçesinde ve duruşmalı incelemedeki temyiz itirazları ile Cumhuriyet Savcısı ve katılan vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu nedenlerle sair cihetleri incelenmeksizin, farklı gerekçeyle kısmen tebliğnamedeki düşünce gibi BOZULMASINA, hükmolunan ceza miktarı ve tutuklulukta geçen süre gözönüne alınarak sanıklar müdafinin tahliye talebinin reddine, 28/06/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.